Mahsumlar değil Deliler Apartmanı

Bir ailenin 4 evladı.  

Buruk bir ailenin hayatını konu alan kitaptan uyarlama bir dizi. 

Kitabın yazarı  Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu. Gerçekhayat hikayelerinde alınma yani. Evet doğru duydunuz gerçek hayat hikayesi... Ne acıklı bir hikaye ama! Her izlediğimizde, Safiye'nin çılgınca tavrına bakıp ayıplar, gülbenin saf ve temiz haline gülümser, Han'ın aslında iyi mi kötü mü bi insan olduğu hakkında düşüncelere dalarız. Evin küçüğü Neriman'a da böyle bi  aile de nasıl sağlam kalıyor diye düşünürüz.  Aslında kitapta yani gerçek olayda Han diye biri hatta ailenin erkek çocuğu hiç olmamış. Sırf bu yüzden (kızların annesi) Hasibe sürekli çocuk doğurur ve erkek olmadığı için eşinin kendisini sevmediğini düşünürmüş.

  Oysa gerçek çok farklı.  Evin babası yani Hikmet Bey, Hasibeden önce bir kez evlenmiş ve eşine deli divane aşıkmış. Zengin bir ailenin oğlu olan Hikmet Bey bir gün toplantıdayken oğlu hastalanmış ve eşi hastaneye götürürken  kaza yapmış. Eşii ve oğlu ölmüş. Hikmet bey hayata küsmüş ancak ailesi tekrardan evlenmesini istemiş. Hasibe'yle görücü usulü ile tanışıp evlenmişler. Hasibe de ailesi tarafından hiç sevilmemiş genç bir kadın. Neyse evlenmişler ancak hikmet hiç ama hiç sevmemiş Hasibeyi, Hasibe de sevilmemenin cezasını hep çocuklarından çıkarmış.  Hele Safiye den. Safiye'ye kendini hayırsız ve uğursuz olarak tanımlıyor, sevdiği gençte ölünce annesi hep bunu aşılıyor ona. Diziden de bilindiği üzere huysuz, suratsız, memnuniyetsiz bir kadın Hasibe.  Diziye dönelim. Ah Hasibe Ah...
Ne çok sövüyoruz sana bir bilsen, o çocukların ne günahı var!
Safiye regl olunca bizi elaleme rezil ettin diyen, Gülben altına işeyince genital bölgesini yakan, tek oğlu Han'ı sırf yaramazlık yapıyor diye yatılı okullara gönderen Hasibe. Neyse ki Neriman'a eziyet etmemiş diye seviniyoruz ama Safiye'nin ondan aşağı kalır yanı yok ki, annesinin ahı üzerinde zannediyor. Onun gibi giyinip, onun gibi davranıyor. O olmak için elinden geleni yapıyor. Aslında iyi bir insan ama annesi olmak zorunda sanki, canım Safiye . "Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu"  var Safiye'nin, yemek yaparken bile sabunla yıkar en az 4 defa. Kimsenin ona dokunmasına müsade etmez, her yer kir pas içinde hisseder. 
Sidikli Gülben der canı kardeşine, kardeşini çok sever ve kardeşini daha önce özel bölgesini yaktığı için her gece özellikle strese girdiği zaman altına işeyen bir kadın figürümüz var, içi tertemiz, aşkı arayan gencecik bir kadın. Birde han var
Han'ın hastalığı dispozofobi adlı bir hastalıktır. Yaşamı takıntılarla dolu ablaları ve işi arasında mekik dokuyarak bu aileyi ayakta tutmaya çalışan Han.  Çöp karıştırıyor değerli olan eşyaları alıyor, oyuncak gibi. Bu bir travma sonuçta. Ve neriman acı çekmekten çok hoşlanıyor, kendine zarar veren bi tip.  Bu dizi o kadar dikkatimizi çekti ki hemen hemen  her evde her Salı saat 20.00 de  TRT1 açık. Bizden bir şeyler illa ki buluyoruz, bulmazsak bu kadar dikkatimizi çekeceğini sanmıyorum.  Oyuncu kadrosuyla dizinin kalitesine kalite katmışlar. Çok dizi izlemişliğim yoktur ancak böyle herkesin izlediği dizilere merak salar ve izlerim. Çok hoşuma gitti tabii ki herkes gibi. Diziyle alakalı biraz bilgilendirme yapmak istemiştim yorumlarımı bir sonraki blog yazısında yazcam. İyi okumalar, sağlıcakla.