Kurban Bayramınız kutlu olsun demeden geçer miydim hiç? Geçmezdim tabii :)
Sevdiklerinizle hep mutlu olmanız ve onlarla birlikte ömür boyu sağlıklı kalmanız dileğiyle.
Müslümanların içinde beslediği anlamından ötürü çok özel gördüğü 2 dini bayramı var. En azından öyle görülüyordu bir zamanlar, zaman içinde değişsede...

Evet arkadaşlar bayram bayram diyoruz da bayramın tadına varıyor muyuz ki?
"Nerde o eski bayramlar?!" diyen ihtiyarlarımızı yeni yeni anlar olduk. Nasılda hiçbir anlam yükleyemezdik söylediklerine, nasıl da sıkıcı gelirdi söyledikleri sözler.
Zamanın kollarına yavaş yavaş akarken anlıyoruz ihtiyarlarımızın söylediği sözlerin gerçekliğini.
İşte o an, ihtiyarların o sözleri, içimizde bir burukluğa yol açıyor.
Geçmişe dönüp baktığımda, benim için farklı birtakım anılarımı görüyorum.
Eve gelip şeker alan çocukları, misafir amcalarımızı, teyzelerimizi, bayram harçlıklarımızı.
Belki de o geçmişin görünen en güzel taraflarından biri olan bayramlarda ise, bayram gelmeden heyecanlanışımızı.
En önemlisi bayramdan 1 ay önce heyecanlanırdık biz. "Bayram geldi!" diye.
1 hafta öncesinden hazırlanmaya, mutlu olmaya başlardık.
Bayram elbiselerimizi, ayakkabılarımızı bayram gecesi yakınımızda tutardık.
Şimdilerde o tadı almak bir yana, bir özelliğinin olduğunu bile hissetmiyoruz nicemiz.
Bayramlar, bizim çocuk olduğumuz yıllarda çok güzeldi şimdi bir özelliği yok sanki.
Gün geçtikçe her şey değerini yitiriyor. Ama yine de bir yanım haykırmaktan kendini alamıyor,
keşke buna bayram dahil edilmeseydi diye.
Hala bu ruhu yaşatmaya çalışanımız var.
Misal bayram günleri ailemizin evinde ummalı bir çalışma olur. Yemekler yapılır, tatlılar, içecekler hazır durumda olur. O heyecanı bir nebze de olsa yaşayan ailem, ailelerimiz var.
Sokakta hiç yok mu, var elbette. Bir şeyler patlatmaktan geri durmuyor afacanlar mesela.
Ama mutlu değiller. Yaptıkları iyi değil fakat az ile yetinmeyen toplumumuzun sevgi ile değil de gürültü, karmaşa ile varolma çabaları da anormal gelmiyor artık bana.


Nitekim ironi her yerde. Bu sanatçılarla ilgili olmasa da, takip edilen insanlar olarak karşımıza onlar çıkıyor ve daha çok onları görüyoruz gündemde. Kurban Bayramı'nda, bazı hayvanlar kurban edilir fakat bu etler daha çok fakir insanlara dağıtılır. Yani yaşamın aslında varoluş amacına uygun hareket ettirilir. Kimse açlıktan ölmek istemez değil mi?
Ancak bazı oyuncu müsvetteleri veya şarkıcı, sanatçı da diyebiliriz üzerlerinde orijinal kürk bulundurup hayvan katliamlarının güya karşısında duruyorlar(!) Güldürmeyin beni.
Evet arkadaşlar günümüzdeki insanların birbirleriyle ya da kendi düşünceleriyle çelişmesi belki de en sinir bozucu şeylerden bir tanesi...

Bayramlar insanların birbirine daha çok bağlanmasını sebep olabilir, küsler barışabilir, dargınlar o kırgınlıkları atarlar üzerlerinden belki de. En azından bayram hatrı denilir, bir vesile olur.

Her ne kadar şu an size teknoloji aracılığıyla da ulaşsam, yeri geldiğinde kafamızı kaldırmamız gerektiğini anlamamız gerekiyor, her tepkiyi klavye yoluyla göstermekten bıkmadık mı?
Siniri, öfkeyi, heyecanı, sevgiyi.
Telefon yoluyla değil, bilgisayar yoluyla değil, tablet yoluyla değil, televizyon yoluyla değil!
Misal bugün bayram, aynı şehirde yaşadığınız bir teyzeniz var. Kalkın onu ziyaret edin, elinden öpüp bir hayır duası alın. Aramaktan çok daha etkili olacaktır bu. Mutlu olacaktır.
Gelecek kaygısını bırakın, anın tadını çıkarın. Çocuklarınız için yapın bunu.
Endişe, kaygı sadece anı mahveder, bazen hayatı. Bizi bizlikten çıkaran belki de budur.
Öyleyse bari Bayramlarda yıkın tabularınızı.
Kinlerinizi, hırslarınızı.
Bayram güzelliktir, güzelliği yaşayın. Mutlu olun.