İstismar yaşı ve cinsiyeti farketmeksizin herhangi birinin yaşamına yönelik kötüye kullanım anlamına gelir. İstismar fiziksel olarak kötü davranış , duygusal zorbalık, psikolojik zorlama, cinsel istismar veya ihmal biçiminde uygulanabilmektedir.

Son yıllarda biraz fazla duyar olduk istismar kelimesini. Hemde hiç yakışmayan tamlamalarla.
Çocuk istismarı
Cinsel istismar
Kadın hakları istismarı
Çocuk cinsel istismarı!
Dedim ya son yıllarda biraz fazla duyar olduk, gözlerimiz doldu, içimiz dışımıza çıktı. Midemiz bulandı. Hala da devam ediyor. Her gün yeni bir istismar haberi ile annelerin yüreğine kor bırakılıyor. Peki neden?!

Küçük çocuklar, büyük yaralar.
Son yıllarda ne yazık ki sürekli kaybolan çocuk haberlerini duyuyoruz. Cinsel istismara uğrayanları, öldürülenleri...
Minicik çocuklar. Yaşları en fazla 9 belki 10 belki de 11.
Öyle bir hal aldı ki nefes alamıyoruz artık, yaşamayı hak etmiyoruz gibi geliyor bana.
Son araştırmalara göre Türkiye de çocuk istismarı son 10 yılda yüzde 700 arttı bu ne demek? Çocuklara verdiğimiz yaşam hakkı bu mudur?

Bu kadar değersiz, haysiyet olabilmeyi nasıl kaldırabiliyorsunuz? Haberleri izlemeyi içimiz kaldırmıyor, siz o iğrençlikleri yaparken hiç mi utanmıyorsunuz? Ne yaptığınızı, nasıl ve neden yaptığınızı anlatıyorsunuz. Rezilliğin, şerefsizliğin öylesi ki onlarla evlatlarını aramaya çıkıyorsunuz.
Geçen Eylül olayı. Küçücük bir çocuğa tecavüz edip elektrik direğinin altına görmüştü, çırılçıplak bedeni. Eğer insansa bunu yapan,  ben insan olmaktan utanırım!
Leyla 3-4 yaşlarında, daha küçücük.. Kaçırdılar. Açlıktan öldü yavru. Açlıktan. Bir insan düşünün, yanıbaşındaki daha zor konuşan bir yavruya, yemek vermiyor, süt vermiyor. Bunu düşüsenize, bu gaddarlığı, iğrençliği, ahlaksızlığı.
Ve üstüne üstlük, hiç yetmemiş gibi, hala neredeyse her gün 3-4 çocuk kayıp. Ne yapıyoruz biz? Allah aşkına ne yaptımızın farkında mıyız? Çocukları korumak için ne yapıyoruz?
Durun ben söyleyeyim, Hiçbir şey! Suç bizim. Onları bu konuda eğitmeyi unuttuk.
Lütfen çocuklarınıza, kardeşlerinize, yeğenlerinize ya da sokaktaki herhangi bir çocuğa göz kulak olun, olun ki başka Eylüllerde aç kalmasın, başka canlarda karışmasın ruhlar alemine.
Eğer gelecek çocuklarsa, çocukların uğradığı her şiddet unsuru bizim, kendi sonumuzdan başka bir şey olmayacaktır. Yaşam hakkının düşünülmesi bile ilkelken, ne yazık ki çocuklara bir yaşam veremiyoruz. Bunun için çabalamalı, yaşamalı, gerekirse de ölmeliyiz.
Çocuklarınıza, kardeşinize, sokağınızda oynayan masumlara, onlara dikkatli bakın.
Umarım bunun bilincinde olarak hayatımıza devam edebiliriz, edebiliriz diyorum çünkü bazı şeyler geri dönüşü olmuyor ne yazık ki.


sophekles'in sözüyle bitirmek istiyorum yazımı:
"Pek çok vahşi yaratık vardır fakat hiçbiri insan kadar vahşi değildir."