tag:blogger.com,1999:blog-30868765775872635822024-03-04T22:56:29.143-08:00Zevzek KadınKadından fazlası!Zevzekhttp://www.blogger.com/profile/07488040826397094999noreply@blogger.comBlogger46125tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-56887062169591405312021-05-22T13:39:00.007-07:002021-07-23T15:32:38.494-07:00HÜLYA AVŞAR'IN YÜZÜ YOK!!<h2 style="text-align: left;">Hülya Avşar'ın yüzü yok! </h2><div style="text-align: left;"><span style="font-family: Playfair Display;">Masumiyet dizisini izleyen arkadaşlar hiç dikkat ettiniz mi Hülya Avşar'ın yüzü aşırı efektten görünmüyor. Hatta Masumiyet dizisinin olduğu günlerde hülya avşar ile alakalı pek çok tweet atılıyor. Hatta gülünç duruma düştüğüyle alakalı fazlasıyla tweet var. :)</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkICQvlGdi_x75EYsXsyGxYe8_1e0pTBOfxTccZq8aFEgzfyuE7ZGR7PtMg2HzGh8Wk17OrODZeNfT-AkcTmktoV6ZexUveVtmW_4gfHX4Y6eMZcUyU5ERjycwh8QIhS3-EtgmjJQ1V_E/s1150/IMG_20210522_233532.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1150" data-original-width="1080" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkICQvlGdi_x75EYsXsyGxYe8_1e0pTBOfxTccZq8aFEgzfyuE7ZGR7PtMg2HzGh8Wk17OrODZeNfT-AkcTmktoV6ZexUveVtmW_4gfHX4Y6eMZcUyU5ERjycwh8QIhS3-EtgmjJQ1V_E/s320/IMG_20210522_233532.jpg" /></a></div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"><br /> Evet zevzekadin okurları. Bugünkü yazımız Hülya Avşar ve aşırı efektli Hülya Avşar... Hülya avşar adına, gözlerine şarkı yapılmış bir kadın ve gerçekten çok güzel bir kadın. :) Hemen hemen her konuda fikri olan, gündem olan kadın. Yani öyle her konu da fikri var ama bilgisi var diyemeyiz. Çünkü malum Hülya avşar bazı fikirleriyle, bazı sözleriyle ülkenin çoğunluğunu karşısına alan bir insan. Neyse konumuz fikirleri değil. </div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"> Hülya Avşar gerçekten çok güzel bir kadın, ünlü, zengin. Adı var bir kere. Yani ben öyle düşünüyorum. Yıllanmış şarap gibi derler ya, tam da öyle bir kadın. Ancak kendisi bu fikirde değil sanki. Yaş alıyor artık ve botoksları zamanında yapmadığında ya da yeterli botoks yapmadığı sıralarda diğer ünlüler gibi oda fotoshop uyguluyor.</div><div style="text-align: left;"> Ancak ben ilk defa bir dizi de sırf bir oyuncu için aşırı efekt kullanıldığını ve kullanılan efektten ötürü ünlü şarkıcı, oyuncu Hülya Avşar'ın yüzünü bile görünmediğini söylemeliyim. </div><div style="text-align: left;">Hülya Avşar'ın çok güzel olduğunu elbette biliyoruz ancak bu şekilde fazla efekt "acaba kendine güvenmiyor mu?" düşüncesini uyandırıyor, maalesef. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_xzJenmHkatcFdwFTYjiMVDgjybrLUaeJq6JUlzPhIpfttHWNdwSWmMb9gegTMd6LLDxwYnUyWXr9CzRr5g8-y-yljeYMzT5_-t8K-AEO2d_tzFtLSvG29M4gQ42DD6wAGEYxMMuT31Q/s1226/IMG_20210522_233510.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1226" data-original-width="1080" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_xzJenmHkatcFdwFTYjiMVDgjybrLUaeJq6JUlzPhIpfttHWNdwSWmMb9gegTMd6LLDxwYnUyWXr9CzRr5g8-y-yljeYMzT5_-t8K-AEO2d_tzFtLSvG29M4gQ42DD6wAGEYxMMuT31Q/s320/IMG_20210522_233510.jpg" /></a></div><br /><div style="text-align: left;"><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-9380173232520190942021-05-17T15:07:00.003-07:002021-05-18T08:05:00.234-07:00Nedir Bu Bahar Alerjisi?<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjOX_5tfVYk1IoWmYAdqmZtTIN-gCQDeOBBoPReQr1ja-_9kTgt65teAVtIh62_kVB_HitzJSIAlsDgcW6uvg_dvtBHjD1ACVpJ6gpgAjePaeuPCUSxYoDFLTPWS5AqgfcAW4eCXNKgRc/s678/images+%252810%2529.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="452" data-original-width="678" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjOX_5tfVYk1IoWmYAdqmZtTIN-gCQDeOBBoPReQr1ja-_9kTgt65teAVtIh62_kVB_HitzJSIAlsDgcW6uvg_dvtBHjD1ACVpJ6gpgAjePaeuPCUSxYoDFLTPWS5AqgfcAW4eCXNKgRc/s320/images+%252810%2529.jpeg" width="320" /></a></div><br /> <p></p><p>Çiçeklerin tomurcuklanmasıyla, kuşların cıvıltısının kulakları şenlendirmesiyle, her yerin farklı renge büründüğü ama başrolü yeşilin aldığı o güzel mevsim, ilk bahar geldi. ☺️</p><p> Baharla beraber alerjisi de geldi ama... </p><p><span style="color: #274e13;">Sahi nedir bu bahar alerjisi? </span>🦠</p><p> Alerji, vücudun zararlı olmayan maddelere karşı verdiği abartılı tepkinin adıdır. Bu abartılı tepki bazen tüm vücutta, bazen vücudun belirli bir kısmında olabilir. Ancak bahar alerjisinin vücutta gösterdiği etki hemen hemen herkeste aynıdır. </p><p>Sulu burun akıntısı </p><p>Burun ve gözlerde kaşıntı</p><p>Hapşırık atakları </p><p>Öksürük atakları </p><p>Göz yaşarması </p><p>Halsizlik ve yorgunluk</p><p>Uyku bozukluğu</p><p>Algılama da bozukluk </p><p>Koku ve duyu kaybının oluşması </p><p>Baş ağrısı </p><p>Bunlardan biri veya birkaç tanesi olabilir. </p><p>Peki bahar alerjisi dediğimiz şey hemen öyle kendiliğinden oluşabilen bir şey mi?</p><p>Hayır tabii ki. Ortaya çıkışında genetik yatkınlık ve çevresel faktörler önemli bir rol oynar. Bazen de basit bir grip diye geçiştirdiğimiz ve daha sonrasında 40 günü aşan bahar alerjisine çevrilen bi durum var. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmYbGKm0OMObtcoxXtUcpSZh8fegNmL-c9kDBXfTWnbtiNvpZcTOxDaL8nhl9UAkuD_5XGSMmja3QgDkTmuVzWNdgiOMFqMVbTH1I9bnHHXBirsR7IXJ_Tni7QbWM90nTl4_W6moYP0HE/s738/images+%252811%2529.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="415" data-original-width="738" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmYbGKm0OMObtcoxXtUcpSZh8fegNmL-c9kDBXfTWnbtiNvpZcTOxDaL8nhl9UAkuD_5XGSMmja3QgDkTmuVzWNdgiOMFqMVbTH1I9bnHHXBirsR7IXJ_Tni7QbWM90nTl4_W6moYP0HE/s320/images+%252811%2529.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Bağışıklık sistemi normal olarak vücudu bakteri, virüs gibi mikroplara ve zararlı maddelere karşı korur. Fakat normalde zararlı olmayan maddelere karşı immün sistem abartılı tepkiler vermeye başlar ise buna alerji denir. Bazı kişilerin bağışıklık sistemleri çeşitli maddelere karşı aşırı hassas olabilir. Bu maddelerle karşılaşınca, bağışıklık sistemi kontrolden çıkarak kaşıntı, kızarıklık, şişme, spazm, göz yaşarması, burun akıntısı gibi alerjik semptomların ortaya çıkmasına neden oluyor... Evde tedavisi olan bir şey değil bahar alerjisi, muhakkak doktora görüünülmeli ve ardından bünyenize uygun ilaçlar kullanmaya başlamalısınız. </p><p>Bahar alerjisi için önerebileceğim şeyler var elbette. A, B, C ve E vitamini içeren besinler tüketilmeli.</p><p>Peki nasıl korunuruz?</p><p>Mümkünse kuru ve rüzgarlı havalarda zorunlu değilse dışarı çıkmayın.</p><p>Polen mevsiminde spor yapmak için kapalı alanları tercih edin. </p><p>Göz nezleniz varsa güneş gözlüğü kullanmak çok faydalı.</p><p>Eve geldiğinizde üzerinizdeki kıyafetleri değiştirin. </p><p>Eve geldiğinizde duş alın ve bol su ile yüzünüzü yıkayın.</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-70853310308478445412021-05-04T19:06:00.008-07:002021-05-05T02:39:19.957-07:00AŞKIN EN ACI HALİ<h3 style="text-align: left;"><span style="color: #0b5394;">En acısı</span></h3><p><span style="color: #3d85c6;">Beni anlamadınız, anlayamadınız. Zaten kimse beni anlamadı. </span></p><p><span style="color: #3d85c6;">"Ama keşke sen anlasaydın!" dediğin birileri var illa ki, yüzüne söylemeye cesaret edersen yüzüne, söylemezsen gece yatmadan kendine yaa da hayal kurarken ona...</span></p><p><span style="color: #3d85c6;"> Hayalin içinde dillendirirsin, anlaşılmak istediğin her konuyu. Ama anlamıyor değil mi? Anlamak istemiyor. Anlamak isterse bir gün benbanlatamama hastalığına yakalanırım, dediğin biri var biliyorum. Anlatamama hastalığına yakalanınca, ne yaparsa yap, ne dersen de Kelimeler kifayetsiz kalır... </span></p><p><span style="color: #3d85c6;">"Kendimi ifade edebiliyorum ama olmuyor!" diyorsun bazen değil mi? </span></p><p><span style="color: #3d85c6;">Çoğu zaman, bazı duyguları ne kadar dillendirirsek dillendirelim hep eksik kalan bir yönü vardır. Hep oldu, olmaya devam edecek. İnsanlar birbirini anlamayacak, anlamak istemeyecek...</span></p><p><span style="color: #3d85c6;">Biliyorum bu biraz karşımdaki insana da bağlı bir şey...Ama genel olarak hayatımızın merkezinde biri olur, o yönlendirir. Sevgini, zaafını, duygunu bilir. Ona olan sevgiden de emindir, nasıl olmasın? Kendinden çok sevdiğin biri, bunun elbette farkındadır... </span></p><p><span style="color: #3d85c6;">Zaten bütün hata orada başlar. Ne mi olur?👇</span></p><p><span style="color: #3d85c6;">Sennifade edersin bir şeyleri, karşındaki için yeri göğü inleten bir sevda var içinde... Ancak karşıdakinin seni anlayıp anlamadığını bile bilmezsin... Çünkü bir yanın aslında onun seni dinlemediğini, söyleyeceğin şeylerinde pekte önem arz etmediğini bağıra çağıra benimsetmeye çalışıyor, bir yanın ise bütün benliğin ile kendini daha fazla anlatmaya çalışıyor, seviyor umudu ile... </span></p><p><span style="color: #3d85c6;">Bir Volkan düşün. O volkan öyle hazır ki patlamaya, patlarsa her şey yanıp kül olacak, ama en azından içindeki lavlar artık dışarı akacak. Öyle bir anlaşılma ihtiyacı düşün ki, o kadar acizce ki, anlarsa sevecek zannederek, bunu hayal ederek hep anlaşılmayı beklersin.</span></p><p><span style="color: #3d85c6;"> Hep eksik bir şey kalır geriye. Hep eksik bir şeyler kalır. Öyle hissedersin.</span></p><p><span style="color: #3d85c6;"> Ne kadar ifade edersen et ya karşındaki seni anlamak istemiyorsa? Bu ihtimali hiç düşündün mü?</span></p><p><span style="color: #3d85c6;"> Ya da artık anlamak isterse dahi anlamasına lüzum yoksa... Ya bu ihtimali?</span></p><h4 style="text-align: left;"><span style="color: #3d85c6;">Nasıl da istiyorsun, anlaşılmayı değil mi?</span></h4><p><span style="color: #3d85c6;">Tek bildiğim bir limana ihtiyacım var, yıkılmayan.B İnsanlar bazen bir şarkıyı, bazen bir şiiri, bazen karanlığı liman bilir... Bazen der ki ben susuyorum ama işte bu beni anlatıyor... O anlamasa bile insanlar beni anlıyor. Şiirini yazmışlar, şarkısını yapmışlar, filmini çekmişler, romanını yazmışlar... Hani insan hep anlaşılmayı istiyordu ya bundan bahsediyorum.</span> </p><p><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjt95DYyPBo_UQG7IEBfl1obqNM7DgS37jqO3Hq5M35zCczG861siyuft2guTHb6GzvjsSJ5o1SLrmL7El_KfY-E6ZfLQUOiwDGqKLYeGIAcak1sWvIRo2SKlyvJyIn99PpT_Fyu7R_ln0/s712/images+%25283%2529.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="431" data-original-width="712" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjt95DYyPBo_UQG7IEBfl1obqNM7DgS37jqO3Hq5M35zCczG861siyuft2guTHb6GzvjsSJ5o1SLrmL7El_KfY-E6ZfLQUOiwDGqKLYeGIAcak1sWvIRo2SKlyvJyIn99PpT_Fyu7R_ln0/s320/images+%25283%2529.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p><br /></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-12544364704003483832021-05-04T13:59:00.007-07:002021-05-04T14:07:32.787-07:00AŞKIN EN KOYU TONU<h3 style="text-align: left;">Ne diyordu Cemal Süreya:</h3><h4 style="text-align: left;">"Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin."</h4><span style="color: #2b00fe;">Cemal Süreya </span>ile başladım, çünkü aşkın her tonunu en güzel anlatan şairlerden biridir o.<div>Hüzün ne çok yerleşmiş içimize. Bağımsızlığını ilan etmiş gönlümüzde. Bugün bir gönül yorgunluğu ile daha buradayım. Hiç bir kuyuya düşüp o kuyudan çıkamadığınız oldu mu? Bir bataklığın içinde debelenip, hep daha dibine düştüğünüz oldu mu? Kalbinizin kırıldığını çıt sesi çıkarmadan, bütün heybetiyle duydunuz mu? Ben duydum, o sesi bütün bedenimde bütün ruhumda hissettim. Zangır zangır titredi kalbim. Siz hiç yıllarınızı verdiğiniz bir insanın artık umrunda olmadığınızı hissettiniz mi? <div><br /></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiePrb8kD_eF4fnEYKs166AKxH7EoX9cb-yKubjw9-2A9k9wqM_oZAV2BIu20pfu3uSv5G6XLcq3tdS7E1TDY1xTuZ1C20v10f_apS9UDrmTXKIYMxh5XrY3F8TjR2ZMOuoW0xwAhsww6Y/s200/images+%25282%2529.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="150" data-original-width="200" height="204" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiePrb8kD_eF4fnEYKs166AKxH7EoX9cb-yKubjw9-2A9k9wqM_oZAV2BIu20pfu3uSv5G6XLcq3tdS7E1TDY1xTuZ1C20v10f_apS9UDrmTXKIYMxh5XrY3F8TjR2ZMOuoW0xwAhsww6Y/w347-h204/images+%25282%2529.jpeg" width="347" /></a></div><br /><div><br /></div><div>Bütün umutlarınızı yok edersiniz... </div><div>Sonra bir şarkı çalar arka fonda, bir yağmur yağar. Anılarınız canlanır. Tam iyileştim, tam ayağa kalktım derken tepetaklak oldunuz mu? </div><div><br /></div><div>Yeryüzünde binlerce, yüzlerce renk var. İnsanlığa hitap eden. Renk cümbüşü var mesela mavilerle, pembelerle, kırmızılarla, yeşillerle. İnsanların hayatını renklere benzetirim ben , daha doğrusu renklerle bağdaştırırım. Huzur mavinin rengidir mesela veya yeşil. Kırmızı <span style="color: #cc0000;">aşkın, </span>tutkunun, hırsın. Pembe masumluğun, siyah ise asaletin veya yasın. Yas yazarken 2 defa düşündüm ancak şuan olanı, olduğu gibi yazmam gerekmez mi? Aşık olduğun anda hayatında kırmızılar, maviler, pembeler uçuşur.</div><div><br /></div><div>Hatta Kelebeklerin uçuşu, balonların gökyüzüne doğru yol alışı, kuşların cıvıltısı. Adeta içimize bahar gelir. Ya o bahar sonsuz bir kışın habercisiyse. </div><div>Hep karamsarım değil mi?</div><div><br /></div><div><span style="color: #cc0000;"><b>Bir gün ayrıldık ve sevilmekten eskimiş bir renk gibi hissettim kendimi.</b></span></div><div><br /></div><div>Aslında ben deli dolu, hayat dolu, gülmeyi hayatından asla eksik etmeyen, rengarenk bir insandım. Sonra öyle bir bahara kaptırdım ki kendimi, öyle çiçekler sundu ki kalbi bana. Dünyanın en mutlu insanı bendim...</div><div><br /></div><div> Sonra karanlığa gömüldüm, siyaha, en siyaha, simsiyaha. Karanlığın içinde kayboldum. Aşk dediğin şey karanlığa gömülmekti belki de. Hep yanlış tanımlamışlardı bize. Güneşi kapadılar, ruhumuzu parmaklıklara hapsettiler. Biz onlara nefes olurken, onlar nefesimizi kestiler. Öyle yorgun, öyle kırgın hissedersin ki bazen, hareket etmeye mecalin olmaz. </div><div> Hiç başınızdan aşağı kaynar sular döküldü mü? Gerçek manasıyla değil ama en az onun kadar canınızı yakan. Canınızı yakanı, canınızdan çok seversiniz...</div><h4 style="text-align: left;"><span style="color: #351c75;"><u>Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlamaz.</u></span></h4><div><br /></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-15870735837581022022021-04-10T16:56:00.003-07:002021-04-10T16:56:15.289-07:00ALEO VERA İLE SAÇ BAKIMI 😊<p> Aleo Vera bitkisinin cilt üzerindeki güzelleştirici ve düzeltici etkisinden bahsetmiştim 😊</p><h4 style="text-align: left;">Şimdi de şahane saçlara sahip olmak için bir tüyo vermek istiyorum♥️</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNGV6C2OkHT0RZsEsERjXiXSP3DRXpfx2HPXa8DwvBQYHYXe1Sc-X9PywswEwRlYuYrcKubYV6_Ofr50RPptxI77kKEUI7_E_QsHBF2ZzhZpy46sNdQgI5PyRYW8uWlABROpcF8JOLcSg/s500/images+%252810%2529.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="281" data-original-width="500" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNGV6C2OkHT0RZsEsERjXiXSP3DRXpfx2HPXa8DwvBQYHYXe1Sc-X9PywswEwRlYuYrcKubYV6_Ofr50RPptxI77kKEUI7_E_QsHBF2ZzhZpy46sNdQgI5PyRYW8uWlABROpcF8JOLcSg/s320/images+%252810%2529.jpeg" width="320" /></a></div><p><br /></p><p>Aloe vera, saçı temizler, saç tellerine zarar vermez. Saçınıza ve saç derinize Aloe vera kullandığınızda, kafa derinizdeki kan akışı artar. Kafa deriniz temizlendiğinde, saç deriniz Aloe verayı emdiğinde saç kaybınız azalır. Ve çok saçı hızla uzatıyor! Saçı güçlendirerek uzamasına yardımcı oluyor!</p><p> </p><p><span style="color: #6aa84f;">Yapacağınız tek şeyi, şampuanınızı iyice durulamak, saçınızda, saç derisinde sabun, şampuan, köpük olmamalı. Aleovera bitkisini ortadan ikiye bölüm saç derinize sürüceksiniz ardından 2-3 dakika masaj yaparak saçlarınıza, saç derinize yedirceksiniz. Daha sonra ise iyice durulayacaksınız hepsi bu kadar. ☺️</span>♥️</p><p>Güzellik dolu günler ♥️</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-25135733740867538852021-04-10T16:43:00.003-07:002021-04-10T16:43:26.519-07:00MUCİZENİN ADI: ALEO VERA<h3 style="text-align: left;"> Merhaba güzel kadınlar👏</h3><p>Bugün size deneyimleyip harika sonuçlar aldığım bir sırrı söyleyeceğim. Sırrımın adı: Aleo Vera! </p><p>Anavatanı Afrika olan aloevera bitkisi gerek şık görseli, gerek zengin duruşu ile hemen hemen hepimizin sevdiği bir bitki. </p><p><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNOiq2xtmZ09BCm0AQIoe0yqqd83bH1Yt584dN0at3V76C9KmYaHvyMbZax0k8drEn-wR2xWlcgCoE2Rzt3JL9A4xaQzTo95ZiKYX82amRlvHPaKXXSykXv5zIDzzNmGxjU18FrsSgdf4/s670/images+%25287%2529.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="371" data-original-width="670" height="241" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNOiq2xtmZ09BCm0AQIoe0yqqd83bH1Yt584dN0at3V76C9KmYaHvyMbZax0k8drEn-wR2xWlcgCoE2Rzt3JL9A4xaQzTo95ZiKYX82amRlvHPaKXXSykXv5zIDzzNmGxjU18FrsSgdf4/w320-h241/images+%25287%2529.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p><br /></p><p> Eski Mısır’da yanık ve enfeksiyon tedavisinde kullanılmıştır. </p><p> Daha önce bir çok yerde okuyup bilgi sahibi olmuşsunuzdur. </p><p><span style="color: #38761d;">Kozmetik ve sağlık sektörünün vazgeçilmezi!</span></p><p>Evet Hanımefendi ve Beyefendiler değer olarak elmas değerin, fiyat olarak uygun bir bitkiden bahsediyorum.</p><p> Aleovera kozmetik konusunda vazgeçilmezdir. Bildiğiniz ünlü markaların birçoğunda kullanılan bitki olarak aleoverayı görürsünüz. Çünkü hem saç, hem cilt için gerçekten çok faydalı hem biliyor musunuz, Aleo vera kabızlık için de birebir bir bitki. Evet yüzde 90'ı su olan bu bitkiyi ikiye ayırıp 1 yemek kaşığı tüketirseniz kabızlık sorununuz ortadan kalkar, tabi uzun süreli bir çözüm değil bu. Uzun süreli devam ediyorsa bir hekime başvurmanızı öneririm.</p><p> Aleo vera cildi yeniler, sivilceyi giderir, yaşlılığa meydan okur, saç dökülmelerini en aza indirger, kas ve eklem ağrıları için iyi gelir. </p><p>Aleo vera bitkisi ile yapabileceğiniz maskelerle geçmek istiyorum. </p><p>1- aleovera ve salatalık maskesi (canlı ve taze bir cilt görünümü)</p><p><br /></p><p>2 yaprak aleovera bitkisini bir mikser yardımıyla tamamen ezilene kadar çırpın, blender varsa daha iyi olur. Üzerine 8 yemek kaşığı salatalık suyu ilave edin. Tüm malzemeleri güzelce karıştırmalısınız. </p><p>Hazırladığınız maskeyi cildinize sürün ve 20 dakika kadar bekledikten sonra ılık su ile durulayın.</p><p><br /></p><p>2- Aleo vera ve gül suyu karışımı ile yumuşacık bir cilde sahip olmaya ne dersin? </p><p><br /></p><p>1 yemek kaşığı aleovera ve 1 yemek kaşığı gül suyu. Evet sadece bu kadar. Yüzünüze güzelce uygulayıp 15 dakika bekletmenizi öneririm. Yumuş yumuşak bebek gibi bir yüzünüz olacak. </p><p><br /></p><p><span style="background-color: #eeeeee;">CİLT TİPLERİNE GÖRE ALEO VERA MASKELERİ</span><span style="background-color: #4c1130;"> </span></p><p> </p><p><span style="color: #cc0000;">Yağlı Ciltlere Uygun Olan Aloe Vera Maskesi Tarifi</span></p><p><br /></p><p>Yağlı ciltlere sahip olan kişiler, sivilcelerinden şikayet ederler. Bunun için de aloe vera maskesine gereksinim duyulur. Aloe vera maskesi, evde bulunan malzemelerle oldukça basit bir şekilde hazırlanır. Aloe vera maskesi için gerekli malzemeler;</p><p><br /></p><p>- 1 yumurtanın akı</p><p>- 1 yemek kaşığı aloe vera jeli</p><p>- 1 tatlı kaşığı bal,</p><p>- 2 yemek kaşığı un.</p><p><br /></p><p>Bütün malzemeler karıştırılmalıdır. Daha sonra maske kuruyana dek beklenmeli ve sonrasında ılık suyla durulanmalıdır. Bakın soğuk su değil, ılık su. Haftada iki defa bu maske kullanılabilir.</p><p><br /></p><p><span style="color: #800180;">Karma Ciltlere Uygun Olan Aloe Vera Maskesi Tarifi</span></p><p><br /></p><p>Karma ciltlere uygun olan aloe vera maskesi için gerekli malzemeler;</p><p><br /></p><p>- 2 yemek kaşığı aloe vera jeli,</p><p>- 1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı,</p><p>- 4 damla limon suyu (, Limon suyunu çok fazla önermem ama bu tarifte olmazsa olmaz!)</p><p><br /></p><p>Tüm malzemeleri özdeşleşmesi adına blender dan geçirip iyice karıştırıyoruz, cildimizin üzerine uygulamak ve yaklaşık 6-7 dakika beklemek yeterlidir. Maske soğuk suyla yıkanmalı. Haftada bir defa uygulanmalı.</p><p><br /></p><p><span style="color: #6fa8dc;">Kuru Ciltlere Uygun Olan Aloe Vera Maskesi Tarifi</span></p><p><br /></p><p>Kuru ciltlere uygun aloe vera maskesi için gerekli malzemeler;</p><p><br /></p><p>- 1 yemek kaşığı yoğurt,</p><p>- 2 yemek kaşığı aloe vera jeli</p><p>- 3-4 yemek kaşığı salatalık suyu</p><p><br /></p><p>Tüm malzemeler karıştırılmalı ve cilde uygulanan maske yaklaşık olarak 10 dakika bekletilmeli. Ilık su yardımıyla durulanan bu maske haftada 1 defa kullanılabilir. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie-awVJTDd3DQME5sXKDf36pJjaLa2DYfCoasm8wLPYe5E6mroKN5RtL6rBGgfMmSGGfOn_OAcDAZ2G0pDcglxOxIOm5Z4bohyJickZdB4I9L48yioCFsUosxyAYi1SdTU9RAilyLH-1Q/s696/images+%25288%2529.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="391" data-original-width="696" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie-awVJTDd3DQME5sXKDf36pJjaLa2DYfCoasm8wLPYe5E6mroKN5RtL6rBGgfMmSGGfOn_OAcDAZ2G0pDcglxOxIOm5Z4bohyJickZdB4I9L48yioCFsUosxyAYi1SdTU9RAilyLH-1Q/s320/images+%25288%2529.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p><br /></p><p><br /></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-17133700056725061812021-04-10T16:27:00.005-07:002021-04-10T16:45:45.903-07:00KİNİ DİRİ TUTMAK İÇİN NE YAPMALIYIM?🥺<h4 style="text-align: left;">Merhabalar gönlünde kin tutamayıp, kini diri tutmak için ne yapmalıyım diye düşünüp okumak için gelen güzel insan.💛 </h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie7z08P65byKs78EVgN63gjUVQW4P89F96OV-h4sZMpNwjoyoPR8Na_rWIUZ5MivkmqTur3L51KXy-BIIbWAjF199UCiImsokvLB1njD5BEAEp6wqs3uCBXiIuxEd2ugx2aDt6Di1swKY/s640/Thinking_Face_Emoji.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="640" data-original-width="640" height="170" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie7z08P65byKs78EVgN63gjUVQW4P89F96OV-h4sZMpNwjoyoPR8Na_rWIUZ5MivkmqTur3L51KXy-BIIbWAjF199UCiImsokvLB1njD5BEAEp6wqs3uCBXiIuxEd2ugx2aDt6Di1swKY/w174-h170/Thinking_Face_Emoji.png" width="174" /></a></div><div>Ancak kötü bir haberim var ben kini nasıl diri tutacağını söylemeyeceğim, başlık o farkındayım ama sende şunun farkında olmalısın. Onlarca şey yaşadın, onlarca kez üzüldün, onlarca hayalkırıklığı topladın heybende hiçbiri seni kindar yapamadı, okuyacağın birkaç cümleyle kindar olmayı mı bekliyorsun😊? </div><div>Yapma...😊</div><div><span style="font-family: georgia;">Kindarlık vasıfsızlara yakışır, senin gibi güzel bir insana yakışmaz. Kindarlık yerine, sana kötü şeyler yapan insanları affetmeye çalış, hatta affet, affet ki omuzladığın yükler hafiflesin</span>.</div><div> Şimdi şunu düşünebilirsin: "O kadar kolay değil affetmek, sen yaşamadın, nerden bileceksin..." Düşüncelerinize katılmak isterdim 😊 Ancak öyle değil. Her insan doğar, büyür, ihanete uğrar ve ölür. Hepimiz birileri tarafından üzülüyoruz, hayat bu; illa ki bir yerden bir vefasız çıkıyor. Bu kimi zaman yakın bir akraba(aileden biri) oluyor, kimi zaman "canım dostum" dediğin biri oluyor, kimi zaman her şeyden, herkesten çok güvendiğin biri oluyor. Evet ihanete uğruyoruz fakat sadece biz değil herkes uğruyor. Ben ne yapacağım? 🤨</div><div> Kötü olmayacaksın, olmalısın... </div><div> Sana taş atana gül at demiyorum, sana taş atana gerekirse sen kaya at. Gerekirse Ahmet Kaya ol... Ezdirme kendini. </div><div><span face="-apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Lato, Helvetica, Arial, sans-serif" style="background-color: #eaecf0; color: #202122; font-size: 18px; font-weight: 700; text-align: center;"><br /></span></div><div><span face="-apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Lato, Helvetica, Arial, sans-serif" style="background-color: #eaecf0; color: #202122; font-size: 18px; font-weight: 700; text-align: center;">Friedrich Schiller der ki:</span></div><div><span face="-apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Lato, Helvetica, Arial, sans-serif" style="background-color: #eaecf0; color: #202122; font-size: 18px; font-weight: 700; text-align: center;"><br /></span></div><div><span face="-apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Lato, Helvetica, Arial, sans-serif" style="background-color: #eaecf0; font-size: 18px; font-weight: 700; text-align: center;"><span style="color: #990000;">Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır. </span></span></div><div><span face="-apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Lato, Helvetica, Arial, sans-serif" style="background-color: #eaecf0; font-size: 18px; font-weight: 700; text-align: center;"><span style="color: #990000;">Sen de unut... Sana hata yapan her kimse, arkadaş, dostun ya da her neyse... </span></span></div><div><span face="-apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Lato, Helvetica, Arial, sans-serif" style="background-color: #eaecf0; font-size: 18px; font-weight: 700; text-align: center;"><span style="color: #990000;"><br /></span></span></div><div> Unutmakta kolay değil diyorsan zamana bırak. </div><div>Kin tutmak kişinin kalbine yasladığı büyük bir yorgunluktur. Kimi insanlar senin onlara karşı beslediği bir kine bile bir anlam yükler. Yapma. Unutarak, aklında tutmayarak, görünce tanımayarak göster gücünü...</div><div><br /></div><div>Şöyle bir söz okumuştum ve çok etkilenmiştim</div><h4 style="text-align: left;">"Affetmek geçmişi değiştirmez ama geleceğin önünü açar."</h4><div><br /></div><div> Sevgilerimle...</div><div><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-79805675712958462552021-04-07T09:26:00.000-07:002021-04-07T09:26:01.233-07:00İÇİNDEKİ ÇOCUĞA SARIL...<h3 style="text-align: left;"> Merhabalar ben yine sizinle hepimizin durup düşündüğü ancak kimse böyle hissetmiyordur deyip geri çekildiği konuya değineceğiz. </h3><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYHwKXNiqdaXbdR4ZdK1Ny7qYKYbE4LMjnuSdGAtBQGD_JO0RmnR5lExBGg3ygYnRogHRI2sH77sMyxx6TdI8xoFm4-a2EamTXVg4BchIiawpcdQxAiGvDQ8eqI1qcRCXmFBOk2AQuLgo/s1326/IMG_20210407_190157.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1326" data-original-width="1080" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYHwKXNiqdaXbdR4ZdK1Ny7qYKYbE4LMjnuSdGAtBQGD_JO0RmnR5lExBGg3ygYnRogHRI2sH77sMyxx6TdI8xoFm4-a2EamTXVg4BchIiawpcdQxAiGvDQ8eqI1qcRCXmFBOk2AQuLgo/s320/IMG_20210407_190157.jpg" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div><p>Konu ne diye sorarsanız. </p><p>Konu: Yine sevgi, yine sevgili </p><p>Ellerin hiç sımsıkı tutmak istedi mi bir günü aman sakın akıp gitmesin diye? Ya da bir geceyi? Hiç uzun süre uyumayıp, düşünmekten, kafanda bir şeyler kurmaktan yoruldun mu? Aklın başka, kalbin başka konuştuğu için arafta kaldın mı? Evet oldu biliyorum. Zaten aşk mantık işi değildir geçelim onu.</p><p> Kaybettiğim ve bulamadığım, arkasından koşup duramadığım, düştükçe kalkamadığım oldu benim de. </p><p> Oysa elimi uzatsam tutacakmışım gibiydi. Elimi uzattım ama kayboldu. Hep en çok istediğin şeyle sınanırsın, en çok sevdiklerinle. Ben buna, bu sözün getirilerine ve götürülerine çok inanıyorum. Birebir yaşadım, etraftanda gördüğüm kadarıyla da öyle. Yağmur yağıyor kalbime, o kadar kırgın ve yılgınım ki. Ama kalbimin topraklarında gizli tohumlar hâlâ yeşermek adına bekliyorlar 🥺 Ama bazen imkansız olursunuz. </p><p>Şimdi şunu diyebilirsiniz, bu zevzek kadın da hep aynı şeyleri söylüyor. Hayır ruh halim neyse onu söylüyorum. Şuanki ruh halim kelebek misali bir günlük. Mutluluk dediğin şey zaman baz alınarak hesaplanır mı?</p><p>" Mutluluğun muhasebesi mi olur? "</p><p>"Olmaz!"</p><p>Olmaz da bazen sınırlı bir zaman diliminde, konuşacak çok şey varken bile her şeyi özet geçersin, duygunu bile.</p><p>Bugün çok güzel bir gün olur ama yarın o olmayacak bilirsin, buna hazırlıklı olman gerekir, bilirsin. O yüzden mutluluğun muhasebesi olur, bu açıdan. Üzücü elbette. Ancak elden gelen bir şey yok. Bazı şeyler yokken bile güzel, bazı insanlar yokken bile fazlasıyla var. Huzurunuz içinizde bulunuyor. Kaçacak yer bulamazsanız, içinizdeki çocukla konuşun, o size gerçeği söyleyecektir. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNr7Z8CrDgOMv5oaYDKmSmCBef5q8bllNQWG8648KlIq9sIH8P6zPWddjVQCBBvTq2F5YC1CANtzAVIdWr9dAlyrUDEurimNMZDktEIVgyDVSbILekLm3NWn11DS3Qy_HG5w1p1Hz5gF4/s1080/IMG_20210407_192435.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="912" data-original-width="1080" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNr7Z8CrDgOMv5oaYDKmSmCBef5q8bllNQWG8648KlIq9sIH8P6zPWddjVQCBBvTq2F5YC1CANtzAVIdWr9dAlyrUDEurimNMZDktEIVgyDVSbILekLm3NWn11DS3Qy_HG5w1p1Hz5gF4/w241-h270/IMG_20210407_192435.jpg" width="241" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><p><br /></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-64670072080673616352021-04-03T15:24:00.005-07:002021-04-03T15:29:00.494-07:00OYSA AŞK, AŞIK OLMADAN VAR OLMAZ<p> </p><p>Bazen hiçkimse, hiçbir şey, hiçbir an seni mutlu edemez. Çünkü bazen hayata karşı pozitif yönünü kaybetmiş gibi hissedersin. Kulaklığı takıp yürümektir çare, bir de yağmur yağsın diye düşünürsün. Tabi bunun için aşk acısı çekmiş olmana gerek yok. Ailevi bir sorun, maddi imkasızlıklar, arkadaş çevrenin seni yanıltması... Hemen hemen her şey seni bu kafaya itebilir. Hayattan beklentini yitirirsin. Bir melankoli havası hissedersin içten içe kendi içinde. Tabi bu bazen birkaç gün, bazen aylarını alır. Öyle bir zaman diliminde seni kendine getiren bazen yakın bir arkadaş, bazen büyük bir dost tavsiyesi ya da "aşk"tır. ♥️</p><p>Arkadaş tavsiyesi, büyük sözü bir yana... En güzeli, en mutlu edeni, en çok kendine getireni <span style="color: red;">aşk'</span>tır. </p><p>Ne çok şey biriktirmişim içimde meğer. İşte tamda aradığım huzur deyiverirsin! Görürsün, tanırsın, seversin. Huzuru yanında, ruhunda hissedersin. Hatta bazen o kadar seversin ki, kıyamazsın. Karşındakini sarıp, sarmalamak hatta saklamak istersin. Onunla yaşadığın her an, her dakika o kadar değerlidir ki. Peki değer midir? 🙄😕</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXaoSnM12KSxdamxwGnzLMlmMehxQpsttNbM3QaQXMDepz_09Qsu0ib_2so4B8eLQYaSM9kxHT29k23k2qLolHtHRWEXiDi2yFceS_VulEZzrpKIG8r4lZpVOysufqhk56VNzRSQxwogo/s275/indir.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="183" data-original-width="275" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXaoSnM12KSxdamxwGnzLMlmMehxQpsttNbM3QaQXMDepz_09Qsu0ib_2so4B8eLQYaSM9kxHT29k23k2qLolHtHRWEXiDi2yFceS_VulEZzrpKIG8r4lZpVOysufqhk56VNzRSQxwogo/s0/indir.jpeg" /></a></div><br /><p>Aşk... Bazen insana kendini kaybettirir, bir daha da buldurmaz. Ruhunu saran çiçekler bi anda diken olup tüm hayatına batar gibi olur. Büyük bir aşkın büyük ızdırabı olur. Hem küçük aşk olur mu?</p><p>Karşındakinin her hatasını görmezden gelip yeter ki beni sevsin diye aciz bir hale girdiğin zamanlar bile olur. Kendine saygını yitirmişsin de bunu asla bilemezsin ta ki hayatından tamamen çıktığını anlayana kadar. </p><p> Gücünü kaybettiğini göremezsin. Ruhun o zamana kadar özgürlüğü tatmışta sanki o yokken bedenin dar geliyormuş gibi olur. Yıllarını verirsin, emek verirsin, gün gelir anne olursun, gün gelir kardeş, gün gelir arkadaş, dost ama en çokta yoluna yoldaş olursun. Ancak o gider. </p><p>Ancak <span style="color: #2b00fe;">Cemal Süreya</span>'ı duymamış olmalı! Ne diyordu <span style="color: #2b00fe;">Cemal Süreya?</span></p><p><span style="color: #990000;"><span style="background-color: #f3f3f3;"><i>Gitmekle gidilmiyor ki…Gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır..</i></span></span></p><p>İnsan en çok verdiği emeğe mi üzülür yoksa verdiği değere mi? Ya da kaybettiği yıllara mı? Aşk öyle bir yakar ki, küllerinden doğamazsın. Doğuyor gibi yaparsın. Sonra ne mi olur? Yıllar geçer. Kendine verdiğin değerin tekrardan gün yüzüne çıktığını görürsünüz. Kendinize tekrardan saygı duymaya başlarsınız. Seçim yaparken dikkat edelim. Çok seçiyoruz ama hep yanlışı. Aşkta yanlış mı olur? Oluyor da bazen olmadığına inandırıyoruz kendimizi. Son olarak geç kalmayalım hiçbir şeye en çokta kendimize. Zira kendine geç kalan hiçbir şeye yetişemez...</p><p> <span style="color: white;"><span style="background-color: #cc0000;">Gökyüzünün gülücükler dağıttığı bir gün gibiydi, seni gördüğüm gün. İnsanlar alelacele bir yerlere yetişmeye çalışıyordu da ben çoktan geç kalmış gibiydim...</span></span></p><p><span style="color: white;"><span style="background-color: #cc0000;"><br /></span></span></p><p><span style="color: white;"><span style="background-color: #cc0000;"><br /></span></span></p><p><br /></p><p><br /></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-54672498531204511412021-04-03T14:15:00.001-07:002021-04-03T14:15:10.909-07:00MASUMLAR APARTMANI<p> </p><p dir="ltr"><span style="color: red;">Mahsumlar değil Deliler Apartmanı</span><br /><br />
Bir ailenin 4 evladı. </p><p dir="ltr">Buruk bir ailenin hayatını konu alan kitaptan uyarlama bir dizi. </p><p dir="ltr">Kitabın yazarı Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu. Gerçekhayat hikayelerinde alınma yani. Evet doğru duydunuz gerçek hayat hikayesi... Ne acıklı bir hikaye ama! Her izlediğimizde, Safiye'nin çılgınca tavrına bakıp ayıplar, gülbenin saf ve temiz haline gülümser, Han'ın aslında iyi mi kötü mü bi insan olduğu hakkında düşüncelere dalarız. Evin küçüğü Neriman'a da böyle bi aile de nasıl sağlam kalıyor diye düşünürüz. Aslında kitapta yani gerçek olayda Han diye biri hatta ailenin erkek çocuğu hiç olmamış. Sırf bu yüzden (kızların annesi) Hasibe sürekli çocuk doğurur ve erkek olmadığı için eşinin kendisini sevmediğini düşünürmüş.</p><p dir="ltr">
Oysa gerçek çok farklı. Evin babası yani Hikmet Bey, Hasibeden önce bir kez evlenmiş ve eşine deli divane aşıkmış. Zengin bir ailenin oğlu olan Hikmet Bey bir gün toplantıdayken oğlu hastalanmış ve eşi hastaneye götürürken kaza yapmış. Eşii ve oğlu ölmüş. Hikmet bey hayata küsmüş ancak ailesi tekrardan evlenmesini istemiş. Hasibe'yle görücü usulü ile tanışıp evlenmişler. Hasibe de ailesi tarafından hiç sevilmemiş genç bir kadın. Neyse evlenmişler ancak hikmet hiç ama hiç sevmemiş Hasibeyi, Hasibe de sevilmemenin cezasını hep çocuklarından çıkarmış. Hele Safiye den. Safiye'ye kendini hayırsız ve uğursuz olarak tanımlıyor, sevdiği gençte ölünce annesi hep bunu aşılıyor ona. Diziden de bilindiği üzere huysuz, suratsız, memnuniyetsiz bir kadın Hasibe. Diziye dönelim. Ah Hasibe Ah...<br />
Ne çok sövüyoruz sana bir bilsen, o çocukların ne günahı var!<br />
Safiye regl olunca bizi elaleme rezil ettin diyen, Gülben altına işeyince genital bölgesini yakan, tek oğlu Han'ı sırf yaramazlık yapıyor diye yatılı okullara gönderen Hasibe. Neyse ki Neriman'a eziyet etmemiş diye seviniyoruz ama Safiye'nin ondan aşağı kalır yanı yok ki, annesinin ahı üzerinde zannediyor. Onun gibi giyinip, onun gibi davranıyor. O olmak için elinden geleni yapıyor. Aslında iyi bir insan ama annesi olmak zorunda sanki, canım Safiye . "Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu" var Safiye'nin, yemek yaparken bile sabunla yıkar en az 4 defa. Kimsenin ona dokunmasına müsade etmez, her yer kir pas içinde hisseder. <br />
Sidikli Gülben der canı kardeşine, kardeşini çok sever ve kardeşini daha önce özel bölgesini yaktığı için her gece özellikle strese girdiği zaman altına işeyen bir kadın figürümüz var, içi tertemiz, aşkı arayan gencecik bir kadın. Birde han var <br />
Han'ın hastalığı dispozofobi adlı bir hastalıktır. Yaşamı takıntılarla dolu ablaları ve işi arasında mekik dokuyarak bu aileyi ayakta tutmaya çalışan Han. Çöp karıştırıyor değerli olan eşyaları alıyor, oyuncak gibi. Bu bir travma sonuçta. Ve neriman acı çekmekten çok hoşlanıyor, kendine zarar veren bi tip. Bu dizi o kadar dikkatimizi çekti ki hemen hemen <u>her evde her </u> Salı saat 20.00 de TRT1 açık. Bizden bir şeyler illa ki buluyoruz, bulmazsak bu kadar dikkatimizi çekeceğini sanmıyorum. Oyuncu kadrosuyla dizinin kalitesine kalite katmışlar. Çok dizi izlemişliğim yoktur ancak böyle herkesin izlediği dizilere merak salar ve izlerim. Çok hoşuma gitti tabii ki herkes gibi. Diziyle alakalı biraz bilgilendirme yapmak istemiştim yorumlarımı bir sonraki blog yazısında yazcam. İyi okumalar, sağlıcakla.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmNqAq7b0h_tfWQGpiLCCpw_cnoQlNdB8jnpKWcUnLvV75i3Nv5RYbDN1ZatoGs6z9wIKQ1NDcVW-XFSRGLUyt6AbH7WZnrPPGFMFRCPef1qpRvD5DcAdhyItWeW5XlaE3chT_q-8_pqY/s739/images+%25283%2529.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="415" data-original-width="739" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmNqAq7b0h_tfWQGpiLCCpw_cnoQlNdB8jnpKWcUnLvV75i3Nv5RYbDN1ZatoGs6z9wIKQ1NDcVW-XFSRGLUyt6AbH7WZnrPPGFMFRCPef1qpRvD5DcAdhyItWeW5XlaE3chT_q-8_pqY/s320/images+%25283%2529.jpeg" width="320" /></a></div><br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-42364427587008786322021-04-03T14:05:00.000-07:002021-04-03T14:05:06.545-07:00HASANKEYF KEYİFSİZ.<p><br /></p><p>Hasankeyf Batman'ın bir ilçesi. İki yakasını Dicle'nin ayırdığı tarihi bir ilçe.</p><p>Hasankeyf, MS. 639 yılında Emeviler tarafından fethedilmiştir. Bu tarihten sonra; Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler ye Osmanlılar hakimiyet kurmuşlardır. Hasankeyf en parlak dönemini Artuklular döneminde yaşamıştır. Merkezde bu dönemden kalan pek çok tarihi eser mevcuttur.</p><p>Gideniniz varsa bilir </p><p>Artuklu Hamamı, Sultan Süleyman Koç Camiisi, Zeynep Bey türbesi.. </p><p>12.000 yıllık, medeniyet beşiği, güzellikler eşiği Hasankeyf. Ne çok bağırdık, Almayın Hasankeyf'i bizden diye. Ne çok dil döktük. Ne çok ağladık.Sokaklara mı çıkmadık. Hasankeyf sular altında kalmasın dedik. Kaldı. Kaldıktan sonra duyar kasmaya başladı bazıları. Hayır bana sadece komik geldi bu olay. Çünkü insanların sesine kulak tıkayıp sonradan duyar kasınca saçma oluyor. Şey gibi aç bir bebeği emzirmeyip ölmesini bekliyorsunuz ama ölünce de hayır ölmemeli diyorsunuz, ancak doyurabilirdiniz. Öldükten sonra emzirmeye çalışmanın ne mânâsı var. </p><p>Ah Hasankeyf...</p><p>Canım Hasankeyf...</p><p>Evden okula diye çıkıp Hasankeyf'e gitmişliğim çoktur. Huzur bulurdum. Gider oturur, saatlerce Dicleyi izlerdim. Keşke sizde gitseydiniz ( eski Hasankeyf'e). Şimdilerde yok o huzur. Tarih Bir yığın binaya esir olmuş. Tarihi sırf baraj için yok edilmiş. Bir arkadaşım vardı orada. Hasankeyf'in sular altında kalmasına çok az bir süre var deyip deyip üzülüp ağlardı. Ben hak veriyordum ancak bu kadar üzülmesin sebebini anlamıyordum. Sular altında kaldıktan sonra gittim. O mağaralar, o güzellikler artık yoktu. Bazı şeylerin değerini yitirmeden bilmek gerekiyor... Hasankeyf keyifsiz... </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBywmi3KgZFc1L4HX823neQjiuWx3It08JhmI401JBY_c-CIk78ahm1n18Wf8p23bMQMhE_h9_vuNM__QS3rYVmGibjkMPGlG9GbWE_5DgCdDGN7fj-7qX6oFV0cQsQ19VhbiD8jZ04WY/s738/images+%25282%2529.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="415" data-original-width="738" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBywmi3KgZFc1L4HX823neQjiuWx3It08JhmI401JBY_c-CIk78ahm1n18Wf8p23bMQMhE_h9_vuNM__QS3rYVmGibjkMPGlG9GbWE_5DgCdDGN7fj-7qX6oFV0cQsQ19VhbiD8jZ04WY/s320/images+%25282%2529.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p><br /></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-38056988469884068542021-04-02T16:32:00.001-07:002021-04-03T14:07:30.092-07:00TÜRKİYE DE KADIN OLMAK<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYGQmNMRDoBi1jhPuxln0P8Mh68TASXjojppFFOnHfOnF63I9Jm37iOOs_41uzfqzppigXcnS1P0ELxtqEY2V7Eo3yvVCG5oO2EPzTi5rm4fM2_Yas-4QGpmhPUegF-URwTt1vpUIUOI0/s414/3026276_414x414.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="414" data-original-width="414" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYGQmNMRDoBi1jhPuxln0P8Mh68TASXjojppFFOnHfOnF63I9Jm37iOOs_41uzfqzppigXcnS1P0ELxtqEY2V7Eo3yvVCG5oO2EPzTi5rm4fM2_Yas-4QGpmhPUegF-URwTt1vpUIUOI0/s320/3026276_414x414.jpg" /></a></div><p><br /></p><p>Merhabalar, bugün neresinden başlayacağımı bilemediğim bir konuyla buradayım. Utanarak, sıkılarak, üzülerek, ağlayarak. Öfke doluyum çünkü kadın olmaktan değil ama birilerinin çıkaramadığı sesi çıkarmamıza rağmen duyulmamasından, kulak tıkanmasından yoruldum. Kadınlar ölüyor ve 3 maymunu oynuyor herkes. Sadece Twitter'dan adalet sağlamaya çalışıyoruz. Yeterli mi? Asla! </p><p> Ben bir kadınım ve anlatacak çok şeyim var. Ancak kendimle alakalı değil. Yalnızca bugün değil, her gün öldürüyoruz. Doğuyoruz, büyüyoruz, ölmüyoruz! Öldürülüyoruz! Dikkat ettiniz mi? Son zamanlarda nasıl da fazlalaştı kadın ölümleri.</p><p> Bahanelerse hazır! </p><p>Beni aldattı.</p><p>Benden ayrılmak istedi.</p><p>Çocuğumu göstermedi.</p><p> Anneme saygısızlık yaptı.</p><p>Eve geldiğimde komşudaydı</p><p>Çok konuştu. </p><p>Neymiş yorulmuş yemek yapmamış!</p><p><br /></p><p>Yemek yapmadı diye insan öldürülür mü? Öldürülüyor...</p><p>Bakın şunun kavranması gerekiyor önce: Kadınlar nasıl isterse öyle olur. Kendi karakteri, kendi iradesi, yapmak istedikleri ve özgürlükleri var. Cinsiyet eşitliğini savunmuyorum tabii ki, zira kadınlar mükemmeldir. Sırf kadın diye savunmasız görüp öldüremezsiniz, biz kadınlar çok, çok, çok güçlüyüz. Ancak siz gözü dönmüş katillersiniz. </p><p>Caydırıcı bir ceza olmadığından: "Girerim birkaç sene sonra çıkarım" kafasında bu katiller. Düşündükleri gibi de oluyor. Bir canı alıyorlar tutuklanmadıkları bile oluyor. İyi hal indirimi alanlar mı dersiniz, deli raporu çıkarıp kendini aklayan mı! Tecavüze uğruyoruz yine biz öldürülüyoruz. Birilerinin sesi olmaya çalışıyoruz ve yine biz öldürülüyoruz. Bazen yolda yürüdüğümüz için yürümemizden tahrik oluyorsunuz, yürüyüştende tahrik olunmaz ya. Ama ne oluyor? Tahrik oluyorsunuz ve konu "o kızın gece vakti dışarda ne işi vardı?" oluyor. Özgürlüklerimize, yaşam halkımıza dokunamayaksınız.</p><p>Ben bir kadınım ve kadın olmakla gurur duyuyorum. İstemediğim ne varsa restimi çekip yaşamaya devam ediyorum, edeceğim. Gerekirse dövüş sporlarına yazılıp, gerekirse silah tutmayı öğreneceğim. Bu ülke beni bunu yapmaya zorluyor. </p><p>Coğrafya gerçekten kaderdir. Kaderimizi biz seçmedik ama seçimlerimizin bizim. Yanlış yapmayalım. Çünkü bazen bir yanlış bizi katilin kucağına düşürüyor. Kadın olmak yücedir. İyi ki kadınım!</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-32136961699395818172018-09-14T14:21:00.004-07:002018-09-14T14:27:17.596-07:00Yapmam Dediğim Ne Varsa YaptımBüyüklerinizden muhakkak duymuşsunuzdur<i><b> büyük lokma ye ama büyük laf etme</b></i> diye.<br />
Küçükken bu cümlenin ne anlama geldiğini merak ederdim.<br />
Ne olacak büyük laf etmişsem, başıma mı gelecek sanki?<br />
Geliyormuş meğer.<br />
İnsan, yaşadıkça bazı şeylerin ne demek olduğunu anlıyor. Bazen <i><b>keşke yaşamasaydım!</b></i> dediğimiz anlar oluyor fakat o anlar olmasaydı nasıl önemini kavrayacaktık ki <i><b>keşke </b></i>dediğimiz şeylerin önemini.<br />
<br />
Şimdi ve geçmişi karşılaştırdığımızda, çoğu zaman aynı olduğunu zannederiz. Fakat asla aynı değildir bu. Çünkü<br />
<blockquote class="tr_bq">
Yarın biraz daha yaşlanacağız. Her geçen gün daha fazla şey tecrübe edeceğiz.<br />
Her geçen gün biraz daha sayacağız saatleri.</blockquote>
<br />
Hiç dikkat ettiniz mi, Hayat o kadar farklı ki yapmam dediğimiz ne varsa yapıyoruz, <b>asla </b>dediğimiz her konunun başrolü biz oluyoruz!<br />
<br />
Çok sık olmasa bile büyük bir ihtimal herkesin başına gelmiştir bu.<br />
Arkadaşınızı yadırgadığınız ya da küçümsediğiniz bazı tavırları, yaşayış şeklini sergilerken görüyorsunuz. Bu tavra şaşırmakla beraber, konuşmaya başladığınızda da -ki o ara aslında feleğin çarkı dönmektedir- :<br />
<b><i>Ben asla bunu yapmam, bu nasıl bir hareket?</i></b> diyorsunuz.<br />
Ve günler geçiyor, bazen aylar hatta belki yıllar geçiyor ama o küçümsediğiniz olayı, o asla yapmam dediğiniz şeyi kendiniz yaparken buluyorsunuz.<br />
<br />
Büyük konuşuyoruz. Belki de hayati öneme sahip olan bir şey üzerine.<br />
Bir şeylerin ağırlığını hissediyorsunuz, hatta öyle ağır geliyor ki altında eziliyorsunuz.<br />
<br />
Geçenlerde bir yazı görmüştüm, çok hoşuma gitmişti:<br />
<br />
<b><i>Asla diye konuşmayın.. </i></b><br />
<b><i>Zira, şeytan en çok onu yaptırmak için kolları sıvar.</i></b><br />
<b><i><br /></i></b>
Gördüğümüz, yaşadığımız, tecrübe ettiğimiz zamanlardan sonra bile göremeyeceğimiz bazı şeyler olacaktır. Ne kadar yaşarsak yaşayalım, hissedemeyeceğimiz, anlayamayacağımız, anlamlandıramayacağımız bazı şeyler olacaktır. Ama ne olursa olsun, <b>empati</b>nin bize katacaklarıyla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü bu dünya da farklı olan milyonlarca insana en büyük yardımımız onlara saygı duyacak olmamızdır.<br />
<br />
Evet, bu şekilde mutlu olunabilir. Evet, yaşamak için ihtiyacımız olan şey de budur!<br />
<br />
<b><i>Empati!</i></b><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-65248659574248175842018-09-12T14:22:00.001-07:002018-09-14T14:37:13.468-07:00Aksesuarları Hafife Almayın!Merhaba güzel olduğunun farkında olup, aksesuarla güzelliğine güzellik katan Hanımlar!<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Yüzük, kolye, bileklik, Halhal, küpe, hızma.<br />
Aksesuarı sevmeyen kadınlar var elbette fakat seven kadınlar için <b>aksesuar </b>olmazsa olmazdır.<br />
<br />
Bugün yazacaklarımla bilginin doruklarına çıkacağımıza inanıyorum.<br />
Hem sağlık hem de güzellikle alakalı konuşacağız.<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwONs2jGW6KbkEFmDS21nEQ-2CXyukF5Ttez-sKHEqFnGp8hNAEUNS4EL5PCH5tnLr4XaNHatUmFwkFFLncGW6d3eG9CJQQ3mt7tvo6qkQbiaaeMNRWPHE5qCibt70glRlsV7hBQ6CVoU/s1600/iuluol.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="500" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwONs2jGW6KbkEFmDS21nEQ-2CXyukF5Ttez-sKHEqFnGp8hNAEUNS4EL5PCH5tnLr4XaNHatUmFwkFFLncGW6d3eG9CJQQ3mt7tvo6qkQbiaaeMNRWPHE5qCibt70glRlsV7hBQ6CVoU/s320/iuluol.jpg" width="320" /></a>Kesinlikli aksesuar dediğimiz şey kadınların güzellik anlayışında bir bütünleyicidir.<br />
Misal, bir partiye gidiyorsunuz. Vücüt bakımının yanında çok şık bir elbise altına itinayla seçtiğiniz ayakkabılar var. <u>Fakat</u> sanki bir eksik var. Ya da birçok eksiklik. O eksikliği çok hoş bir küpe ve çok şık bir kolye ile taçlandırabilirsiniz. Ancak dikkat edin <b>sağlığınızdan</b> olmayın.<br />
<br />
Kadınlar olarak süslenmeyi seviyoruz.<br />
Giyinip kuşanmayı, takıp takıştırmayı, makyajı, bakımı çok seviyoruz.<br />
Sanırım her konuda dikkatliyiz ancak<b> takı</b> konusunda bunun pek böyle olduğuna inanmıyorum.<br />
Genelde genç kızlar olarak imitasyonlara bayılıyoruz. Ki bayılmacak gibi de değil çok çok hoş oluyor, dikkat çekiyor bazı takılar. Ama Ne oluyor? Alıyoruz ve de kullanıyoruz.<br />
<br />
<br />
Bazılarımız uyuyunca, Hatta duşa girince bile çıkartmıyor aldığı takıları.<br />
<h3>
</h3>
<h3>
Aksesuar Mı Bozacak Sağlığımızı?</h3>
<b><i>Evet, kesinlikle</i>!</b><br />
<br />
Birçok hastalığa davet çıkaran bu sahte takılar, hepimizin ortak sorunu. Ve ne yazık ki bilinçli değiliz. Güzel görünüşü altında tehlikeli maddeleri barındırıyor. <i>Tıpkı zehirli bir tatlıyı yemek gibi, güzel görünür, tadında da pek bir şey fark ettirmez ama yedikten sonra. </i><br />
Sonrası yok, malum zaten.<br />
Düşünsenize sırf güzel görünüyor diye taktığımız kolye <b>mantar</b> ve<b> cilt ödemi</b>ne yol açıyor.<br />
Çok tatlı diye taktığımız yüzük, içerdikleri nikel maddeler nedeniyle eklemlerde<b> ödem</b> yapıyor. <b>iltihap</b>lanmalara sebep oluyor, cilde zarar veriyor, <b>egzama</b> yapıyor. Bazıları <b><i><u>tümör</u></i></b> bile yapıyormuş!😱<br />
Şu yandan bakmanın da yararı var.<br />
<b><br /></b>
<b>Gümüş</b> kullanmak.<br />
Gümüşü bazılarımız çok severken bazılarımız fazla itici buluyor. Ben sevenlerdenim. Hele ki bir özelliğini duydum o gün bugündür daha fazla severim.<br />
Gümüş hastalıklardan koruyor!<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgw73gYZ_sWCH-dZxypJiu34fDak3C_fcQekrEwNHdDfwDT-F398u9C-pKigoLEH80grImuP1oLa4rERWs8fkZczU3tjy4tRILgk2NfbqemGHMC2RpG2j48cgwWoKITY4arqfTbuUJ4SOU/s1600/sss.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="1072" data-original-width="1600" height="214" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgw73gYZ_sWCH-dZxypJiu34fDak3C_fcQekrEwNHdDfwDT-F398u9C-pKigoLEH80grImuP1oLa4rERWs8fkZczU3tjy4tRILgk2NfbqemGHMC2RpG2j48cgwWoKITY4arqfTbuUJ4SOU/s320/sss.jpg" width="320" /></a>Hatta ve hatta bazı doktorlar gümüşün hemoroidden kaşıntıya, sedef hastalığından kan akışının hızlanmasına kadar insan sağlığına çeşitli faydaları olduğunu aktarmıştı.<br />
Takıdan, hediyeliğe, aksesuardan, süs eşyasına kadar her alanda kullanılan gümüş, kan dolaşımını arttırıp vücuttaki elektriği de alıyor.<br />
Hastalıktan koruyor anlayacağınız! Şimdi nasıl oluyor diye sorgulayabilirsiniz. Şöyle ki:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Gümüş, bilimsel araştırmalara göre 450 tür bakterinin DNA’sını yok edebilecek bir etki alanına sahip.</li>
</ul>
<br />
<b>Ayrıca</b><br />
<br />
<ul>
<li> Antimikrobiyal etkisi de bulunduğu için enfeksiyon kontrolü yapılması gereken yerlerde kullanılmaktadır. (Bu etkisi sayesinde yanık tedavisinde de kullanılmaktadır.) </li>
</ul>
<br />
Kullanmanızı tavsiye ediyorum, hem estetik olarak oldukça da güzel.<br />
😊😊<br />
<br />
Sağlıkla ve güzellikle kalmanız dileğiyle...Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-52093287706140991982018-09-10T15:21:00.001-07:002018-09-10T15:52:30.599-07:00Güldür Güldür Show'dan Mı Geliyorsunuz? Uzun bir aradan sonra herkese merhaba. :)<br />
<br />
Bugün karşınıza <b>Güldür Güldür Show</b> ekibi ile alakalı konuşmak için çıkıyorum.<br />
<br />
<span style="background-color: white;"> Çok Güzel Hareketler Bunlar</span>'ın sıkı bir izleyicisi olarak Güldür Güldür'e her zaman bir önyargı ile yaklaştım. Alışmışlığımın yanında gelecek olan programların bu boşluğu kapatabileceğini asla düşünmüyordum. Çünkü önyargım içimde büyümüş ve ben de bunu fanatikliğimin suyuyla yeşillendirmiştim.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYJDuI1UHxXH1HRE59I8R3IgyTVpgd5GlyXkXtXSHwRE5SBkZN6D1cPTzHje1dv1p1QsPMvvMuc88AH1fKOu8g5ML6Rzf9dm4taTtgR_MhZfdvKBKA18raKHXDAO94pGLjFp-yLRVxSJQ/s1600/ss.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="413" data-original-width="728" height="181" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYJDuI1UHxXH1HRE59I8R3IgyTVpgd5GlyXkXtXSHwRE5SBkZN6D1cPTzHje1dv1p1QsPMvvMuc88AH1fKOu8g5ML6Rzf9dm4taTtgR_MhZfdvKBKA18raKHXDAO94pGLjFp-yLRVxSJQ/s320/ss.jpg" width="320" /></a></div>
<h2>
<span style="font-size: large;"> </span></h2>
<span style="font-size: large;"> <b>Alışkanlık Anahtarı Kaybolmuş Kelepçedir</b></span><br />
<br />
<br />
Güldür Güldür'ü hiçbir zaman beğenmedim. Ne tesadüftür ki hiçte izlemedim. İzlemediğim halde her zaman da kötü yorum yaptım.<br />
<br />
<br />
Güldür Güldür Show o kadar saçma geldi ki başlarda, yani başlarda dediysem aklınıza öyle birkaç ay gelmesin. 4 seneden bahsediyorum. Sanırım ilgi görmesinden, sloganından.<br />
<br />
Doğru düzgün yeni yeni izliyorum ama öyle bir izliyorum ki herhalde aşırı hayranlığımın bir ölçüsü olamaz.<br />
<br />
Komik tiplemelere, iyi skeçlere ve şahane repliklere sahip. Hani BKM'den çıktığı için çoğu insan zaten en iyi gözle bakıyor, yani doğrusu, bana göre de <u>artık</u> haksız sayılmazlar. :)<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Sunucusu Ali Sunal. Tiyatroda ki isimde Aziz Bey.😊<br />
<br />
Oyuncular, skeçlerdeki tiyatrodaki isimleriyle Şevket, Bilal, İbrahim, İsmail Burcu, Mehtap, Sinem, Yeter, Bahadır, Mustafa, Hayati, Fikri, Nezaket, Mesut, Mustafa.<br />
<br />
<br />
<u> Önyargı ile yaklaştığımız durumların çoğunda pişman oluyoruz. En kötüsü de bunun farkında olamayışımız. En acı olanı da budur bence</u>.<br />
<br />
Önyargımdan dolayı izlemediğim bu tiyatro şovu daha sonra bana kattığı sanatsal ironilerle, mesajlarla pişmanlığımı had safhaya çıkardı. Belki de, aşırılığın bir getirisi olarak aşırı bir sevgi duydum, kimbilir...<br />
<br />
<h2>
</h2>
<h2>
Acı Zamanlar</h2>
<br />
Hayatımızda belli başlı dönemler fazlasıyla kötü geçer. Bu maddi ya da manevi olabilir, hiç farketmez.<br />
<br />
Böyle zamanlarda bazılarımız hüzünlü şarkılar dinleyip, duygusal filmleri izlemeyi tercih ederler. Bense böyle zamanlarda daha hareketli şarkıları ve komedi filmlerini izlemeyi tercih ediyorum. Çünkü bilirim, Öyle ya da böyle kafamın dağılması gerekir. Evet işte tam da böyle zamanlarda bu tür skeçleri izleyip kahkaha atabilen bir insanım. oyuncuların oyunları bir kenara sahnedeki Aura çok iyi.<br />
<br />
Öyle bir duruş düşünün, öyle bir durum, Güldür Güldür var. Evet o zaman başka bir işle uğraşmamalıyım, diyorsunuz sahnedeki mesajlarını biraz anlayınca.<br />
<br />
Öyle ince espriler yapıyorlar ki! Bazen seyircinin yüzde altmışı şok!<br />
Şaka şaka hem ince espri yapıyorlar hem de herkesin anlayacağı şekilde yapıyorlar.<br />
<br />
<h2>
Bakıp Çıkacaktım</h2>
<br />
Yukarıda bahsettiğim gibi önyargımdan dolayı hiç yaklaşmadım, zaten izlemeye başlamam da denk gelmem ile ilgiliydi.<br />
<br />
YouTube'da bazı kanalları takip ediyorum. Bu kanallara bakınırken bir yandan da, şarkı falan dinliyordum.<br />
<br />
Sıkılıyordum ki bir skeçleri çıktı karşıma. Evet! önyargılıyım fakat yine de bir izleyeyim belki komiktir, dedim. Ama o kadar inanmıyorum ki, buna rağmen izledim. Kahkahalarla izlediğim ilk skeçti. Çok ciddiyim. 😂<br />
<br />
Sonra bir iki tane daha izledim. Bunlar bayağı iyi diyorum içten içe. İzlemeye devam ettim. Demin bile izliyordum. Keşke daha önce baksaydım.<br />
<br />
Sıkılmak, evet bu söz konusu bile değil. En büyük artısı bu bence. Sıkmadan yapılan işlere hayranlıkla baktım hep. Bu da öyle bir iş ve kendini bariz bir şekilde belli ediyor. Hani vardır öyle işler, bu da o işlerden biri.<br />
<br />
Hakkıyla yapılan işe aşığım.<br />
<br />
Bunun için kesinlikle sanatsal anlamda bir tebriği hak ediyorlar. 😍Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-44662013295221392722018-08-28T09:26:00.004-07:002018-08-28T11:32:39.163-07:00YolculuktaykenUzun zamandır, yolculuk yapmamıştım. Bugün yapma fırsatım oldu.<br />
önemli bir işim için günü birlik bir yolculuk yaptım. Yolculuğu çok severim aslında ama iyi şartlar altında.<br />
Tek başına yapılan yolculuklar daha anlamlı, çok daha hoş gelir bana.<br />
Sabahın 5'inde uyandım, 6'sında otogarda olsun 7'sinde yolda. Yolculuk söylenilen saatin dışında bir saatte başladı.<br />
Yol alıyoruz ama herkes başka alemde. Kimisi telaşlı, kimisi yorgun, kimisi uykusuz, kimisi fazla heyecanlı. Hatta birinde toplu halde bütün hisler var. Ne güzel bir şey bu, hislerinle yaşamak.<br />
Yolculuk devam ediyor.<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGz2AUs93YfjBnpEI2kznhNCz66yXsQRmgmebeTMUIdFIH1B_YAzrCT9SSu6N65vSyDc_vbSn5k2Upn5REUFauTbAVYMa4UH4qoSU85auu1PAXDc20XImdFSBlOXzZf6xuqjNgdox8018/s1600/5784c5b2-d1d2-4883-8f61-9ede8d7ca050+%25281%2529.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="900" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGz2AUs93YfjBnpEI2kznhNCz66yXsQRmgmebeTMUIdFIH1B_YAzrCT9SSu6N65vSyDc_vbSn5k2Upn5REUFauTbAVYMa4UH4qoSU85auu1PAXDc20XImdFSBlOXzZf6xuqjNgdox8018/s320/5784c5b2-d1d2-4883-8f61-9ede8d7ca050+%25281%2529.jpg" width="180" /></a>Yollar gayet iyi henüz rahatsız olabileceğimiz bir durum yok. Ancak otobüsün içindeki insanlar sanırım otobüsü paylaşamıyor, bu yer benim kavgası yapıyorlar bildiğiniz büyük bir tartışma hemen ardından "neyse sorun yok" duruşu, Ya nasıl oluyor da bir anlık duygu değişimi yaşıyorlar 😂 .<br />
<br />
Yolculuk başka bir serüvendir, bazıları öyle çok sever ki, hayatları yolculuk yapmakla geçer. Koca bir otobüs insan ve herkes kendi sorunlarıyla uğraşırken farketmeden bize de yansıtıyorlar.<br />
Herkes telefonla uğraşıyordu. Arada kafasını kaldırıp camdan dışarı seyredenler vardı tabi. Kimse kimseden memnun değil gibiydi oysa mutlu olabileceğimiz pek çok konu var. Ancak ona deyinmeyeceğim. Yol boyunca benimde aklımda binbir soru en önemlisi. "Ya şoför uyursa"<br />
Hani muhakkak birilerinde daha vardır. Ancak benim büyük bir korkum bu ve korktuğum şeyler başıma gelir. İstisnasız hepsi. Yolculuğun başından beri Şoför başladı uyuklamaya! Aman Allah'ım. Şimdi ne olacak. Uyumaması için tüm otobüs seferber oldu. Müziğin sesi açıldı, alkışlar yükseldi. Şarkıya eşlik edenler oldu. Sanki 10 dakika önceki insanlar değildi.<br />
Nasıl zor bir durumda birlik olduk ama 😂😂<br />
Uykusu açıldı şükür biz ilerlemeye devam ediyoruz. Öyle güzeldi ki seninki durum çok etkilendim ama keşke sadece zor durumda değil her durumda birlik olsak. Elimizdekileri, önümüzdekileri bir yere bıraksak, yeniden başlasak yaşamaya. Artık dönüş seferindeyiz. Şoför amcamızla<br />
dinlenme tesislerine yeni ulaştık. Herkes ihtiyacını karşıladı, ben karşılayamadım.<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxFynnc0LUhWZ-YOsiJtXAoUzlHIpZkMPjnNlHS_QxJtQLPp03zwSW3zd86Ztm22pDt2zXCLqegOBQ2Gc3soiiq1qXwW1fg2LiwYq2vF9f9_WTQi3p4CD46h6aQbvTCIyfOQ-J0ZpoNnE/s1600/8211ba13-7276-4213-9b0e-8e4d2edc1091.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="900" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxFynnc0LUhWZ-YOsiJtXAoUzlHIpZkMPjnNlHS_QxJtQLPp03zwSW3zd86Ztm22pDt2zXCLqegOBQ2Gc3soiiq1qXwW1fg2LiwYq2vF9f9_WTQi3p4CD46h6aQbvTCIyfOQ-J0ZpoNnE/s320/8211ba13-7276-4213-9b0e-8e4d2edc1091.jpg" width="180" /></a><br />
<br />
Herkesin elinde bir çay bardağı demli çay, ben isterken biten kötü kalpli çay. Nasıl canım istedi. Bitti. Zamansız bir bitiş. Şansımın çay konusunda bile kendini bu kadar belli etmesi canımı sıkmadı değil.😏 😂<br />
Otobüs hareket edecek birazdan eve varmamıza az kaldı 3 saat gibi. Yine herkes enerjik. Kafalar telefonlara gömülü. 😂<br />
Her yer karanlık, otobüsün içi bile. Yolcular da daldı yavaş yavaş. Çok karanlıktı ama şoförün yüzü beliriyordu. Uyuyor adam! Kafası gelip gidiyor, gelip gidiyor. Büyük bir stresle uyandırdım önümdeki kızı, o da diğerlerini. Tekrar başladı uyku kaçırma operasyonu. Böyle böyle 3 saati de hemen bitirdik şükür ki. Artık memleketteyiz. Şoför amca bizden yaka silkip bıraktı bizi.<br />
<br />
Ben çok mesudum. İyi ki geldik. Çok yorulduk. Çok korktum ben.<br />
Lütfen dikkat ediniz. Şoförlerin bir anlık tatlı uyku sefası kazaya sebep olabilir, kazalarda ölümlere, katliam gibi ölümlere. Müdahale yapabileceğiniz durumlarda çekinmeden yapın bunu, aksi takdirde sonradan duyulan bir pişmanlık pekte manası olmayacaktır.<br />
<br />
Yolculuğum bu kadardı, garip bir serüven oldu. Yolculuk boyunca çok güzel şeyler gördüm, tecrübe edindim.<br />
<br />
Hayat yolculuğunuzda, güzel tecrübeler edinmeniz dileğiyle...Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-29344397074925970952018-08-28T09:09:00.002-07:002018-08-28T09:09:36.294-07:00Evliliğe Gidemeyen Yol: Murat Boz ve Aslı Enver <span style="font-size: large;">Aslı Enver ve Murat Boz barıştı mı?</span><br />
<span style="font-size: large;">Biten ilişki, küllerinden doğup evlilikle mi şahlanıyor?</span><br />
<span style="font-size: large;">Murat Boz, Aslı Enver'e evlenme teklifi etmesi hakkında çıkan dedikodular için ne dedi?</span><br />
<span style="font-size: large;">Hiçbir şey!</span><br />
<br />
Tüm arkadaşlarıma merhaba.<br />
Bir magazin gündemiyle karşınızdayım bugün. Büyük bir ilişki konuşacağız. Büyük bir aşk. Büyük kaçış, gözyaşı ve geri dönüş.<br />
Güzel ve başarılı oyuncu Aslı Enver ve yakışıklı, başarılı şarkıcı Murat Boz aşkı 2.5 sene önce, Burak Özçivit ve Murat Boz'un başrollerini oynadığı "Kardeşim Benim" filminde başlamıştı.<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjb5NzO62Q69BnSW5E-Bl6yPGIctK3yMIy85tplpkbWnk0zUsF_nvj1xwjEWIP3yhmKBs0sIs20zE33Kcf2qvcTE4TISjPxIPUmSlC6sW0kKdoUI-jxDHNeYFXCv6A13_9kZKFm0GKkZp8/s1600/Murat-Boz-ve-Asl%25C4%25B1-Enver-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="600" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjb5NzO62Q69BnSW5E-Bl6yPGIctK3yMIy85tplpkbWnk0zUsF_nvj1xwjEWIP3yhmKBs0sIs20zE33Kcf2qvcTE4TISjPxIPUmSlC6sW0kKdoUI-jxDHNeYFXCv6A13_9kZKFm0GKkZp8/s400/Murat-Boz-ve-Asl%25C4%25B1-Enver-1.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<b>Nerede Başladı Bu Aşk?</b><br />
<br />
O Ses Türkiye de yılbaşı dolayısıyla ünlüler şarkı söyleyip kendi juri üyelerini, kendi takımlarını oluşturuyorlar. Daha doğrusu o takımın bir parçası oluyorlar.<br />
Murat Boz'un da aralarında olduğu jüri üyeleri ve birçok oyuncu, sporcu, şarkıcı, senarist'inde aralarında olan yarışmacılar. Yarışmacılar arasında "Arnavut kaldırımları" şarkısını söyleyecek bir Aslı Enver ona tamamen bağlanacak bir Murat Boz.<br />
Gözler önünde bir aşk başladı sayılır.<br />
Kocaman hatrı sayılır bir ilişki, bir sevgi.<br />
Öyle dolu dizgin, öyle büyük, öyle imrendirici. Evlilik her kadının hayalidir derler, sanırım Aslı'nın da hayaliydi. Bu hayali Murat Boz' a söyledikten sonra bir ayrılık kararı alınmıştı.<br />
İstanbullu Gelin'in başrol oyuncusu olan Aslı Enver o an yıkılmış, belki bir hafta kendine gelemediğini söylemişlerdi. Sette çoğu zaman ağlama krizlerine giriyormuş. Aslı Enver çok çok üzüldü ama yılmadı ayakta durdu. Evde ağladı kapıdan dışarı adımını atınca güçlüydü. Eve kapatmadı kendini. Zor zamanlar geçirdi belki atlatmadı bile ama dik durdu. Tatil yaptı, gezdi. ,<br />
AMA<br />
Her zaman mutlu muydu?<br />
<u>Hayır. M</u>utlu olmaya çalışıyordu. Hayatın sonu değildi ya. Gel gör ki Aslı o kadar zor günler geçirirken Murat Boz cephesinde hüzün kırıntısı bile hissetmedim ben. Aylar geçti. Aslı Enver artık toparladı kendini. Sevgi hala var muhakkak ama bitmedim imajına hayran kaldık. Murat Boz. Ah Murat ah! Nasıl da pişman oldun değil mi?<br />
Aslı güçlü, Aslı sensiz ölmedi, Aslı yaşamaya devam etti. Belki yıprandı ama bu süreçte güçlü bir şekilde şahlandı. Murat Boz evlenmek istiyor artık!<br />
Şaka gibi!<br />
Evlilik istiyor diye ayrıldığı sevgilisine, evlenmek için bildiğiniz aylardır cevap bekliyor. Ne güzel! Bakın işte bu bir pişmanlık örneğidir.<br />
Hayırlısı olsun.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-23070382749720718522018-08-23T16:57:00.002-07:002018-08-23T16:57:36.026-07:00Bayramı Yaşayamamak!Kurban Bayramınız kutlu olsun demeden geçer miydim hiç? Geçmezdim tabii :)<br />
Sevdiklerinizle hep mutlu olmanız ve onlarla birlikte ömür boyu sağlıklı kalmanız dileğiyle.<br />
Müslümanların içinde beslediği anlamından ötürü çok özel gördüğü 2 dini bayramı var. En azından öyle görülüyordu bir zamanlar, zaman içinde değişsede...<br />
<br />
Evet arkadaşlar bayram bayram diyoruz da bayramın tadına varıyor muyuz ki?<br />
"Nerde o eski bayramlar?!" diyen ihtiyarlarımızı yeni yeni anlar olduk. Nasılda hiçbir anlam yükleyemezdik söylediklerine, nasıl da sıkıcı gelirdi söyledikleri sözler.<br />
Zamanın kollarına yavaş yavaş akarken anlıyoruz ihtiyarlarımızın söylediği sözlerin gerçekliğini.<br />
İşte o an, ihtiyarların o sözleri, içimizde bir burukluğa yol açıyor.<br />
Geçmişe dönüp baktığımda, benim için farklı birtakım anılarımı görüyorum.<br />
Eve gelip şeker alan çocukları, misafir amcalarımızı, teyzelerimizi, bayram harçlıklarımızı.<br />
Belki de o geçmişin görünen en güzel taraflarından biri olan bayramlarda ise, bayram gelmeden heyecanlanışımızı.<br />
En önemlisi bayramdan 1 ay önce heyecanlanırdık biz. "Bayram geldi!" diye.<br />
1 hafta öncesinden hazırlanmaya, mutlu olmaya başlardık.<br />
Bayram elbiselerimizi, ayakkabılarımızı bayram gecesi yakınımızda tutardık.<br />
Şimdilerde o tadı almak bir yana, bir özelliğinin olduğunu bile hissetmiyoruz nicemiz.<br />
Bayramlar, bizim çocuk olduğumuz yıllarda çok güzeldi şimdi bir özelliği yok sanki.<br />
Gün geçtikçe her şey değerini yitiriyor. Ama yine de bir yanım haykırmaktan kendini alamıyor,<br />
keşke buna bayram dahil edilmeseydi diye.<br />
Hala bu ruhu yaşatmaya çalışanımız var.<br />
Misal bayram günleri ailemizin evinde ummalı bir çalışma olur. Yemekler yapılır, tatlılar, içecekler hazır durumda olur. O heyecanı bir nebze de olsa yaşayan ailem, ailelerimiz var.<br />
Sokakta hiç yok mu, var elbette. Bir şeyler patlatmaktan geri durmuyor afacanlar mesela.<br />
Ama mutlu değiller. Yaptıkları iyi değil fakat az ile yetinmeyen toplumumuzun sevgi ile değil de gürültü, karmaşa ile varolma çabaları da anormal gelmiyor artık bana.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMdnPgekPNxcOV18bVtX8YlCEIzmrqVGNaqQFsU2-VPeGvt1FdwJrXkvExFVQP5cpeP_FEe6o-JEgzjEy6S7y6vLGoj3jTH9tx3rTFKwqB6ENLm2L_dj7rpmkGubBp-PQd-aPVDVxlIlc/s1600/205140.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="670" height="208" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMdnPgekPNxcOV18bVtX8YlCEIzmrqVGNaqQFsU2-VPeGvt1FdwJrXkvExFVQP5cpeP_FEe6o-JEgzjEy6S7y6vLGoj3jTH9tx3rTFKwqB6ENLm2L_dj7rpmkGubBp-PQd-aPVDVxlIlc/s400/205140.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Nitekim ironi her yerde. Bu sanatçılarla ilgili olmasa da, takip edilen insanlar olarak karşımıza onlar çıkıyor ve daha çok onları görüyoruz gündemde. Kurban Bayramı'nda, bazı hayvanlar kurban edilir fakat bu etler daha çok fakir insanlara dağıtılır. Yani yaşamın aslında varoluş amacına uygun hareket ettirilir. Kimse açlıktan ölmek istemez değil mi?<br />
Ancak bazı oyuncu müsvetteleri veya şarkıcı, sanatçı da diyebiliriz üzerlerinde orijinal kürk bulundurup hayvan katliamlarının güya karşısında duruyorlar(!) Güldürmeyin beni.<br />
Evet arkadaşlar günümüzdeki insanların birbirleriyle ya da kendi düşünceleriyle çelişmesi belki de en sinir bozucu şeylerden bir tanesi...<br />
<br />
Bayramlar insanların birbirine daha çok bağlanmasını sebep olabilir, küsler barışabilir, dargınlar o kırgınlıkları atarlar üzerlerinden belki de. En azından bayram hatrı denilir, bir vesile olur.<br />
<br />
Her ne kadar şu an size teknoloji aracılığıyla da ulaşsam, yeri geldiğinde kafamızı kaldırmamız gerektiğini anlamamız gerekiyor, her tepkiyi klavye yoluyla göstermekten bıkmadık mı?<br />
Siniri, öfkeyi, heyecanı, sevgiyi.<br />
Telefon yoluyla değil, bilgisayar yoluyla değil, tablet yoluyla değil, televizyon yoluyla değil!<br />
Misal bugün bayram, aynı şehirde yaşadığınız bir teyzeniz var. Kalkın onu ziyaret edin, elinden öpüp bir hayır duası alın. Aramaktan çok daha etkili olacaktır bu. Mutlu olacaktır.<br />
Gelecek kaygısını bırakın, anın tadını çıkarın. Çocuklarınız için yapın bunu.<br />
Endişe, kaygı sadece anı mahveder, bazen hayatı. Bizi bizlikten çıkaran belki de budur.<br />
Öyleyse bari Bayramlarda yıkın tabularınızı.<br />
Kinlerinizi, hırslarınızı.<br />
Bayram güzelliktir, güzelliği yaşayın. Mutlu olun.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-67772906329212670942018-08-18T16:23:00.000-07:002018-08-18T16:23:37.072-07:00Kadın Olmak!Kadın dediğin güzeldir ama bundan da güzeli bunun farkında olmaktır.<br />
Özen gösterdiği sürece kadındır kadın. Her şeyi aynı anda yapabiliyorsa kadındır. Kadın kelimesi öyle güzel bir kelime ki, gücü temsil ediyor fikrimce. Kadın kadındır. Farklı bir sıfata ihtiyacı yoktur kadının. Lakin görev üstlenmeyi; sorumluluk almayı sever kadın .<br />
Her insanın görevleri var fakat kadın biraz yüce olduğu için büyük görevleri oluyor. Anne olmak, eş olmak, kariyer sahibi olmak, evle uğraşmak, ev dışı sorumluluklara sahip olmak...<br />
Ataerkil bir toplumda kadın olmak dünyanın en zor şeylerinden biri olsa da mücadele ediyor. Hem ataerkil bir toplumda olup hem özgür ruhlu bir kadın olmaksa anlatılır gibi bir şey değil.<br />
Göğsümüzü gere gere yaşamamızın nihai sebebi budur.<br />
İnsanların belli kalıplara sığdırılmaya çalışılmasını asla kabul etmiyorum, etmeyeceğim.<br />
Ancak güç işlevsel olarak biraz farklı. Bahsettiğim bilek gücü yada maddi güç değil. Yürekten gelen. Dimdik duruş!<br />
Evet arkadaşlar eşitlikten çok kadın üstünlüğünü savunuyorum ben. Çünkü 4/3'lük kadın yoktur, 4/4'lüktür.<br />
Ezilen taraf hep kadındır, 9 ay karnında taşıyıp, eziyet çeken de. Tarih boyunca hep hor görülen de, üzerinden geçilende. Ancak tüm bu olanlara rağmen kendi gücüyle ayağa kalkandır aynı zamanda.<br />
Evet erkekler de yaşar, erkeklerde çeker ancak erkeklere güçlü gözüyle bakılır. Çünkü insalığın bilinme isteği bu algıyı oluşturanlara göre yalnızca güce bağlıydı.<br />
<br />
Yıllardır aynı şeyi düşünür aynı şeyi söylerler. Ama artık insanlarımız daha bilinçli sanırım ya da ben öyle olmasını umuyorum. Okuyorlar, düşüncelerini dile getiriyorlar, yaşamak istedikleri gibi yaşıyorlar. En güzeli de bu değil mi zaten?<br />
Kadın değerlidir. Hatta en büyük değerdir kadın.<br />
Ne Güzel sözdür:<br />
"Sana ruh üflendiğinde sen bir kadının karnındasın. Ağladığında bir kadının kucağındasın. Aşık olduğunda bir kadının kalbindesin.<br />
Ona güzel davran..."<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-768908831578719092018-08-18T16:02:00.003-07:002021-04-10T16:47:31.647-07:00Tırnak Bakımında Yapmanız Gerekenler!<div><br /></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3mgRhL7s0_I8QhE6hHTBTZmSN8IwT_-5Heb1Tq0Ad_MEOgigmXSQPIW_cowREJ7PQcUUh5ZTEZ3wOzSquT5Fjezg24ukRcJ2iCggUz2sZThWUzsCl1P5cH5JH3swd5MmnJC5pBUeMDqQ/s678/images+%25289%2529.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="452" data-original-width="678" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3mgRhL7s0_I8QhE6hHTBTZmSN8IwT_-5Heb1Tq0Ad_MEOgigmXSQPIW_cowREJ7PQcUUh5ZTEZ3wOzSquT5Fjezg24ukRcJ2iCggUz2sZThWUzsCl1P5cH5JH3swd5MmnJC5pBUeMDqQ/s320/images+%25289%2529.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div>El ve tırnak bakımı, insanların ne kadar bakımlı olduğunun göstergesidir. Kadınlar içinse güzelliğin tamamlayıcısı olarak nitelendirilebilir. Hatta birçok kadının el ve tırnak bakımıyla alakalı takıntıları bile vardır. El bakım kremleri, güçlendirici, tırnak yağları, besleyici maskeleri...<br />
<br />
Bir kadının tarzını yansıtan küçük ama önemli detaylardır eller. Hiç kendisi güzel ama elleri güzel olmayan bir kadın gördünüz mü siz?😏<br />
Ben görmedim. 🙄<br />
Güzel kadınlar güzel ellere sahiptir. Güzellik ellerden başlar diyebiliriz. Gelin görün ki, stresli bir toplumun stresli üyeleriyiz biz ve maalesef bu stresli oluşumuzu tırnaklarımızdan çıkarıyoruz.<br />
Misal, tırnak yeme alışkanlığımız var. Bazılarına çok mide bulandırıcı geliyor fakat durum bu şekilde. Söyleyeceklerime karşın kulaklarınızı açın ve çabucak kurtulun bu sıkıntıdan.<br />
Stresli olduğumuz anlarda, kendimizi en yakınımıza başvurmaktan alıkoymalıyız. Bunu nasıl yapabiliriz, ben ne yapıyorum örnek verelim biraz.<br />
<br />
<ul>
<li>Kitap Okuyabilirsiniz</li>
<li>Elinize bir kalem alıp bir şeyler karalayabilirsiniz. </li>
<li>Eğer internete erişimiz mümkünse eğitici videolar izleyebilirsiniz. </li>
<li>Blog yazıları okuyabilirsiniz.</li>
<li>Yürüyüş yapabilirsiniz.</li>
</ul>
<br />
Bu tırnak yeme alışkanlığından kurtulmanız ve tırnaklarınızı daha da güzelleştirmeniz için 2 ürün önereceğim sizlere. Bu tırnak bakımınız ve zararlı alışkanlığınız için epey önem arz ediyor.<br />
<br />
1- Flormar Nail Care Tırnak Yeme Önleyici: bu aslında bir oje ancak acımsı bir tadı olduğu için tırnak yemenize engel olacaktır.<br />
<br />
2- Neutrogena Norveç Formülü Hızlı Emilen Bakım kremi: Evet şunu belirtmeliyim, bakım kremleri kullanıp tırnaklarınızı güçlendirmelisiniz.<br />
<br />
Tırnaklar için güçlendiriciler de mevcut. Bu ürünleri kullanarak tırnak bakımınızda iyi şeyler yapmış olacaksınız.<br />
Hanımlar güzel olmanın tamamlayıcı ojedir, başlangıcı olduğu gibi!<br />
Oje de iyi kötü ayrımı yapmayı pek sevmesemde renk arasında keskin farklarım var ama onu belirteyim.<br />
Nude seviyorum ben. Genelde herkese de onu yakıştırıyorum.<br />
Bu arada fark yaratmak istiyorsanız, sarı oje kullanın. Çok tercih edilmez. Ama efsanedir.<br />
Sizler çok güzelsiniz.<br />
Şahane güzel günler dilerim.😍😘Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-92012348213777120462018-08-06T09:28:00.001-07:002018-08-18T15:18:57.807-07:00Dönmeliyim GeriyeEvet arkadaşlar bugün biraz lise yıllarıma dönmek istiyorum, bu aralar sürekli bir özlem içerisindeyim, geri dönüş istiyorum, 6-7 sene öncesine.<br />
<br />
Her zaman mutlu olduğum, kalıcı arkadaşlar edindiğim, eğitimin önemini kavradığım ve şahane bir öğretmenle tanışma yıllarıma. Hala mutluyum çok şükür. Ancak üniversitede edindiğim arkadaşlar, yediğim kazıklar, gördüğüm tavırlar beni fazlasıyla yıprattı sanırım.<br />
Kardeşim dediğim insanların ihanetini, iftirasını gördüm, ailemin güvenini kaybettim ve dahası. Ben ben olmaktan asla vazgeçmedim ama her şeyin aslı astarını gösterdim aileme, bu süre zarfında üniversiteden sadece 1 arkadaşım ve liseden 3 arkadaşım vardı (Üniversitede sadece 1 arkadaş diyorum ama onunda yeri çok farklı benim için.)<br />
<br />
Lisede bir hocam vardı sdını da söylemek istiyorum Mehmet Keskin.<br />
Adam dünyanın en olağanüstü öğretmeni. Tarihi seviyorsak belki de sırf onun yüzünden.<br />
Sadece varlığıyla güven veriyordu, şimdiki öğretmenler gibi değildi, herkes tarafından aşırı sevilen aşırı saygı duyulan bir hocaydı, okulda fanları vardı. Öyle mükemmel bir hoca, herkesi dinler, baba olur, abi olur, arkadaş olur, öğretmen olur. Üniversitede de çok iyi hocalarımız oldu ama sadece hocalarımız.<br />
Mehmet Hoca öyle bir hoca değildi, biz birer iyi insansak şu anda onun sayesinde. İyi bir insan olmayı öğütlemedi, gösterdi. Kendi dertlerini bile paylaştı bizimle. Bir aile ortamıydık adeta. Çiğköfte günlerimiz olurdu, dolmalı yemek şenliklerimiz, bahar şenliklerimiz. Şiirler okurdu bize, bilgi yarışması yapardı, hepte kazanırdık grup olarak :) Bahsedince bile mutlu olmuyor değilim. Üniversitedeki hocalar, derste güler eğlenir ders anlatır, çıkar gider, dışarda tanımaz bile seni.<br />
Ne bileyim umduğumu bulamadım ben üniversitede. Hep bir şeyler noksandı. Hep en iyi insanlarla olunca öyle devam eder sanıyorsunuz, yanılıyorsunuz.<br />
Lise biraz farklı değil miydi sahi?<br />
Sadece bana mı öyle geliyor?<br />
Şimdilerde gördüğümü sadece ben mi görüyorum?Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-56980917189311050192018-08-03T15:29:00.003-07:002018-08-18T15:18:38.709-07:00Alişan ve Buse Varol EvliliğiBugün magazin konuşalım dedim. İyi yapmışımdır umarım...<br />
Magazin izleyip, yorum yapmayı seviyorum doğrusu her konuda yorum yapmayı sevdiğimden dolayı, bunu da seviyorum. :)<br />
Bugün ki konumuz Alişan ve Buse Varol ile ilgili.<br />
Bu iki aşığımız verdikleri pozlarda genellikle kısa bir süre içerisinde aşklarının biteceği üzerine yorumlarla sosyal medya çalkalanmıştı. Alişan evlenecek bir adam olduğu fikri artık insanlara biraz garip gelebiliyordu. Buse Varol'dan önce Esra Erol'un kardeşi Eda Erol'la bir birliktelik yaşayıp nişan yapmışlardı. Çok geçmeden yüzük atıp, ayrılmışlardı. Yani, bence, o kadar absürd duruyordular ki hiç yakıştırmıyodum.<br />
Eda Erol çok tatlı bir kadın ama farklılardı birbirlerinden. Bu konuda aslında bir çatışma yaşayabiliriz fakat bana göre bu böyle işte.<br />
Ayrılıktan kısa bir süre sonra Alişan Kanal D'de bir dizi de rol aldı, dizi tutmadı ama şuan ki büyük aşkın temelleri o dizinin setinde atıldı. İlk günden şu ana kadar o kadar emin ve güzel bir ilerleme kaydediyorlar ki anlatamam. Güzel, emin ve hızlı adımlarlarla evliliğe adım atıp nişanlandılar. Kısa bir süre sonra ise evlendiler. Receyip Tayyip Erdoğan'da nikah şahitleri olmuştu.<br />
Asıl yazma amacıma gelelim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirq3Buj5TPvlLvAYwDy9mExSF8BsLhXtB4s1noGIcDcbexyJlyKG91tOtXlSBq3J6ZHACIfmuW9BqwJu12qKEP2h_aWGgqHpUhuv1dRqzTZF7JkPPIBDOOIMQUR_M-anyxE-woIKDlkcg/s1600/0x0-ece-erken-alisan-ve-buse-varol-ilk-adimi-atti-1515411352721.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1438" data-original-width="1440" height="319" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirq3Buj5TPvlLvAYwDy9mExSF8BsLhXtB4s1noGIcDcbexyJlyKG91tOtXlSBq3J6ZHACIfmuW9BqwJu12qKEP2h_aWGgqHpUhuv1dRqzTZF7JkPPIBDOOIMQUR_M-anyxE-woIKDlkcg/s320/0x0-ece-erken-alisan-ve-buse-varol-ilk-adimi-atti-1515411352721.jpg" width="320" /></a></div>
Instagram' da gezinirken, karşıma direkt Alişan ve eşi Buse Varol' un doktor kontrolü sonrası videosu çıktı. Erkek bir evlat dünyaya getireceklermiş. Adı da Burak olacakmış. Öyle diyordu videoda.<br />
O kadar mutluydular ki öyle güzel bir enerji saçtılar ki bende mutlu oldum. Bir tebessüm yer aldı yüzümde.<br />
Buna farklı eleştiride bulunan insanlar oldu. İlk çocuğun erkek olmasını istemelerinden ötürü kimileri tarafında cinsiyetçilikle suçlanıyordular. Doğrusunu söylemek gerekirse bende ilk çocuğumun erkek olmasını istiyorum. Bunun neresinde cinsiyetçilik yatıyor?<br />
Alişan ve Buse Varol o kadar iyi bir şekilde kalktılar ki kötü yorumların altından anlatamam.<br />
Baştan beri gelenekçi olduğundan dolayı sevmiyorlar Alişan'ı. Düğün fotografları içinde Buse Varol'u belinden tuttuğu poz için damacana tutar gibi tutuyor dediler. İyi de neden?<br />
Adam yapmacık değil diye, olduğu gibi davranıyor diye, gelenekçi diye bu şekilde farklı tavırlar sergilenmesi şaşırtıyor beni.<br />
Üstelik samimiyetsiz olduklarını iddia ediyorlar. Ben o şekilde düşünmüyorum. Güzel bir ilişkileri var, mutluluklarını paylaşmaları gayet normal, farklı yerlere çekilmesi normal değil ama. Onlar güzel bir çift. Hep mutlu ve umutlu olsunlar.<br />
İnsanların bu bakış açısını anlamak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor doğrusu, mutluluğu paylaşmakta suç haline getiriliyor ve inanılmaz derecede anlamsız yargılara tabi tutuluyor.<br />
Benim bu konu hakkındakı, özetlersek düşüncelerim bu kadar. Bir sonraki yazıya kadar,<br />
<br />
Sevgilerle, iyi geceler :)Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-38515891757012282222018-08-01T10:10:00.000-07:002018-08-18T15:18:38.355-07:00Yüz Beyazlatan Doğal Maske!<span style="font-size: large;">Harika bir maske tarifiyle karşınızdayım. Anlatacağım maske yüzünüzdeki lekelere, koyulaşan tene, cilt tonuna bire bir etkin çözüm sağlıyor! </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
Şanslısınız! Öyle bir maske uyguladık ki!<br />
Teninizin bundan sonra bembeyaz olacağının garantisini veriyorum.<br />
Öncelikle şunu belirtmeliyim, güneş lekelerini yok ediyor. Her insanda aynı tepkiyi vermez gerçi ama ünlü düşünür ve çok bilgili güzel ablam bunu da denedi. Zaten önce o önerdi bana bu maskeyi benim de zaten sizin için belli başlı maske araştırmam vardı. Taş gediğine oturdu yani. Hani anca bu kadar iyi denk gelirdi. Ah canım ablam her zamanki gibi düşünceli tavrı sayesinde bu kardeşinin işini kolaylaştırdı.<br />
Biliyor musunuz bu maskeler sahiden işe yarıyor onda, bana maske öğrenme ve uygulamayı o aşıladı. Zaten bugün bahsedeceğim maskenin onun yüzündeki etkisini gördüğüm için uyguladığım ve önerdiğim bir maske.<br />
<br />
<b>Güneş lekelerine, sivilce izlerine, koyulaşan tene</b> ve<b> rengi</b>nden memnun olmadığınız tene uygulanınca şahane bir sonuç alıyorsunuz:)<br />
Hazırsanız başlayalım :)<br />
Malzemeler:<br />
1 adet çay bardağının yarısı süt<br />
1 adet domates<br />
1 kaşık buğday unu<br />
2 kaşık pirinç unu<br />
Yarım yemek kaşığı yoğurt.<br />
<br />
<u style="background-color: white;"><span style="color: red;">Hazırlanışı ve kullanılışı </span></u><br />
<br />
Yarım çay bardağı sütü bir kaseye boşaltın, 1 domatesin yarısını süte bandırıp bandırıp 2 dakika boyunca bastırmadan yüzünüze sürün.<br />
15 dakika kurumasını bekleyin.<br />
Demin kullandığınız domatesi ve diğer yarısını rendeleyin üzerine, buğday unu, pirinç unu ve yoğurtu ekleyip karıştırın ama iyi karıştırın.<br />
15 dakikası dolduktan sonra o maskeyi yüzünüze sürünüz. Kalın şekilde sürülürse daha iyi oluyor.<br />
Maske yüzünüzde 30 dakika boyunca kalıyor. Serin bir yerde durmanız gerekiyor ki maske yüzünüzden akmasın.<br />
Kuruduktan sonra yüzünüzü yıkayın. Bu arada sanırım gece yapacağınızı söylememe gerek yok :)<br />
Not: Domates bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar gösterebiliyor. Bileğinize sürüp test edebilirsiniz.<br />
Bu maskeyi hafta da 2 defa 6 ay boyunca kullanmanızı öneririm.<br />
Umarım yararlı olur ve güzel sonuçlarla karşılaşırsınız, güzel kalın :)Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-85920635715672017502018-07-30T12:17:00.000-07:002018-08-18T15:18:39.485-07:00Büyük Sanatçı Kemal SunalAynı anda sadece bir repliği ile kahkahalara boğulduğumuz, mahzun bir bakışıyla da hüzünlendiğimiz insandır Kemal Sunal. Onu kolay kolay sevmeyen, yad etmeyen bulamayız.<br />
Aslında çok zor olmasa gerek tüm filmlerini izlediğinizi tahmin etmek ya da hemen hemen hepsini.<br />
Sıkılmadan bazı sahnelerini tekrar tekrar izliyoruz fakat ne gariptir ki her defasında aynı hissi, farklı tadı alıyoruz.<br />
3 yaşındaki yeğenimde seviyor, 90 yaşındaki büyük amcamda.<br />
Her role bürünüyor, büyük üstad, Kemal Sunal!<br />
Herkeste hayranlık uyandırıyor adam!<br />
Gülüşüyle gülen, adı anılınca da mutlu olan insanlarız bizler.<br />
İnek Şabanımız, Salakomuz, Kapıcı Seyyid'imiz, Saf Saffet'imiz, Hanzo'muz, Tosun Paşamız, Çöpçü Abdimiz, Kibar Feyzo'muz, Bombacı Mülayim'imiz, Şaban'ımız ve daha nicesi.<br />
Her filmiyle gönlümüzde taht kuran gönül adamı.<br />
Ama hepsinden önce büyük bir sanatçı, büyük bir toplumbilimci. İçinde bulunduğu toplumun tüm zayıf noktalarını tamamen espriyle eleştiren, küfür kullanmadan koca bir ülkeye kahkaha attıran ve ders bir adam.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1QeRPIiGsj8THMxu37KicWS97cvJKu3ln8u1IURZ-Dd6Z2Gv5GLQS7F37l7MKko1nnVn7JRT71OpCfdi5Ry5xJKMP9wHI1dXlRxHVC9rD6k94o77fKbrIzdUiXW20q8VByPbHvKqdUpY/s1600/e.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="405" data-original-width="921" height="175" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1QeRPIiGsj8THMxu37KicWS97cvJKu3ln8u1IURZ-Dd6Z2Gv5GLQS7F37l7MKko1nnVn7JRT71OpCfdi5Ry5xJKMP9wHI1dXlRxHVC9rD6k94o77fKbrIzdUiXW20q8VByPbHvKqdUpY/s400/e.JPG" width="400" /></a></div>
Bunu söylememin bir sebebi var elbet. Biliyorsunuz artık safi espri yok çoğu komedi filminde.<br />
Eski ancak eskimeyen bir komediye sahip Türk sinemasının, Koca Çınar'ı.<br />
Övülmeye kalkılsa asla sonuna gelinemeyecek kadar büyük bir üstad.<br />
Bugünlerde özellikle son senelerde o kadar özledik ki onu. Komedi anlayışını, duruşunu, saygısını, sevgisini, muhabbetini.<br />
Özledik, hemde çok.<br />
Günümüzdeki komedi anlayışı beni güldürmüyor, eski türk filmi tadını asla alamıyorum, Kemal Sunal'ı arıyor gözlerim. Öyle ki yeni nesil Komedimiz küfüre ve el kol hareketlerine dayanıyor.<br />
İstisnalar var elbette fakat büyük bir çoğunluğu öyle. Komedyen demiyorum ben onlara, küfürbaz diyorum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Böyle zamanlarda büyük bir özlem çekiyoruz.<br />
Özlenilmeyecek gibi mi, evimizden biri gibi bahsediliyor bahsedilince, bizden biri o.<br />
Vefat etse bile her gün izliyoruz. Çünkü o bizim efsanemiz. Öyle kalmaya da devam edecek. Özlüyoruz ama filmleri bizim hasretimizi de bir nebze olsun gideriyor.<br />
İyi ki vardın büyük üstad.<br />
Gönlümüzde de yaşamaya da devam edeceksin!Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3086876577587263582.post-67485242452298745472018-07-29T15:32:00.001-07:002018-08-18T15:18:39.061-07:00Aşk ve Alışkanlık <span style="font-size: large;">Küçücük bir kıvılcım ile başlar. Üzerine şarkılar, şiirler, romanlar yazılır. Filmler çekilir. Nerde ve nasıl başladığını hiçbir şekilde idrak edemeyiz, etmemize de fırsatımız olmaz zaten.</span><br />
<span style="font-size: large;">Bu yüce duyguya aşk diyorum ben. </span><br />
<br />
Her ne kadar beyinde gerçekleşen olaylardan ibaret olsa da, kalple özdeşleşmiştir aşk.<br />
İnsan aşık olunca yalnızca kalbiyle sevmez, bütün ruhuyla aşık olur insan. Mutluluğu da acıyı da bütünleşen duygular yaşar.<br />
Aşk, tek taraflı olunca kendi kendine çekersin o hissi. Bir rüya aleminde yaşarsın onu, Cemal Süreya'nın dediği üzere:<br />
<br />
<b> <span style="font-family: "times" , "times new roman" , serif;"> <i>Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor...</i></span></b><br />
<br />
Haklıydı. Bu bir yanılgıya dönüşüyor, bir ümit uğruna çıldırıyor insan.<br />
Her ne kadar sevmediğini bilsekte, bekleriz, farkında olmadan bekleriz. Hem Nazım dememiş miydi:<br />
<span style="background-color: white; font-size: 13px; text-align: justify;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></span>
<span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: white; font-family: inherit; text-align: justify;"><span style="font-family: inherit; font-size: 13px;"> </span><i> <span style="font-family: "times" , "times new roman" , serif;"><b>Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,</b></span></i></span><i><b><br style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; text-align: justify;" /><span style="background-color: white; text-align: justify;"><span style="font-family: inherit;"> </span><span style="font-family: "times" , "times new roman" , serif;">Fakat asla ümitsizliği değil...</span></span></b></i></span><br />
<br />
Doğrusu karşılıklı bir aşk yaşanılabilecek en muteşem duygudur. Ruhun ve aklın, anlamlı bir birliktelik içerisinde çalışmaz. Ruhunu isterse, düşünmeden verebilirsin.<br />
Aşk, hayata bağlanma sebebidir arkadaşım! Can Yücel haykırsa da<br />
<br />
<b> <i><span style="font-family: "times" , "times new roman" , serif;">Bağlanmayacaksın bir ş</span>eye,</i></b><br />
<i><b> <span style="font-family: "times" , "times new roman" , serif;"> Öyle körü körüne...</span></b></i><br />
<br />
buna uyulmayacağını iyi biliyordu. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj74AuuqnL9uWL0yWgWzXMZ5KgAzJDeqeOffaWILMJ1PIQj6BYUiwBVc2tDpyMxE-wVkKl-xjmOqom0uzKwmlh8Bpk4Er7eHjoPaTehYIZTRipwu1Led174zGhUyHibpGsxnx_sSoUgsCg/s1600/tumblr_nlargxxmJW1sb6gt5o1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="238" data-original-width="500" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj74AuuqnL9uWL0yWgWzXMZ5KgAzJDeqeOffaWILMJ1PIQj6BYUiwBVc2tDpyMxE-wVkKl-xjmOqom0uzKwmlh8Bpk4Er7eHjoPaTehYIZTRipwu1Led174zGhUyHibpGsxnx_sSoUgsCg/s1600/tumblr_nlargxxmJW1sb6gt5o1_500.gif" /></a></div>
<br />
Aşkı yaşamak, belki her insana nasip olmuyor fakat yakaladığında, orada biraz garipleşiyor durumlar çünkü yakaladıktan sonra yakıyor, yakmadan aşk mı olur?<br />
Bir ilişkiye başladığında bazen, fikirler, hayatlar. hayattan beklentilerimiz de uyuşmuyor belki fakat tek bir noktada birleşiyor insan, sevgilerinde. Peki insanlar her zaman böyle mi, hayır!<br />
Bu bir süreden sonra hislerimizi köreltiyor, sıkıyor, bitiyor o bitmez dediğimiz aşk.<br />
Ama bir türlü kopamıyoruz, buna da alışkanlık deniliyor. En kötüsü de bu değil mi? Sevgi yok, alışkanlık var. Tahammül etmeye çalışırız artık! Dayanma gücüne dayanır artık bu.<br />
Çok acı bir durum. Aşkın bitip alışkanlığın konuşma hali. Nasıl kötü. Aşkın bittiğinin farkına varmadan evleniyor insanlar, mutlu çift imajı verip içten içe ya ters giden bir şey var algısı her zaman akıllarında. Tahammül ediyorlar birbirlerine, uğraşıyorlar. Birliktelikleri için mücadele ediyorlar. Farkına varıyorlar. Bitiriyorlar daha sonrada! Olan yalnızca onlara olmuyor, bencilliğin birere yansıması olarak, çocuklara oluyor.<br />
Boşanma davalarının yüzde büyük bir kısmı bu nedene bağlı olarak gerçekleşiyor.<br />
Alışkanlık, ne acı bir durum biten bir aşkın ardından.Unknownnoreply@blogger.com0